Finaller tarihinde 18 kez yedinci maç oynanmış sadece 3 takım deplasmanda kazanmış. Modern zamanlarda ise ev sahipleri 5’te 5 yapmış. Golden State bir adım önde diyebilir miyiz?
NBA finalinin yedinci maçını oynuyorsun, tek bir maç ve kazanan şampiyon oluyor. Her oyuncu bu maçı seyircisinin önünde oynamak ister. Evet Golden State’ın sahasında oynaması bir avantaj ama yine de istatistiklere takılmamak lazım. Bir yerde o tarih değişiyor. Chicago’nun normal sezonda 72 maç kazanması kırılamayacak bir rekor gibi görünüyordu ama Golden State tarihi yeniden yazdı. Belki de o Golden State uzun yıllar sonra evinde finalde 7’inci maçı kaybeden takım olacak.
Golden State’ın ev sahipliği dışında artıları neler? Zaafları olan bir takım olduğunu düşünüyor musunuz?
Artıları o kadar çok var ki, bu ayrı bir yazı konusu olabilir! Her şeyden önce Golden State, bugün birçok takımın peşinden gitmeye çalıştığı basketbol stilinin öncüsü. Bu stili başarılı biçimde uygulayan ve şampiyon olmuş bir ekip. Artık herkes onlar gibi olmaya çalışıyor. Bunun yanında kadronun genişliği, oyuncuların çeşitliliği ve çok yönlü olması ekstra bir avantaj. Her takıma ayrı cevap verebiliyorlar, kısa beşleriyle bile pota altını kapatabiliyorlar, gelmiş-geçmiş en büyük şut tehdidine sahipler, tecrübeli bir teknik ekipleri var… Özetlemek gerekirse normal sezonda 73-9 yapmış ve NBA tarihinin gelmiş geçmiş en iyi ekibi olup olmadığı tartışılan bir takım bu. Bu kadar artının üzerine zayıflıklarından bahsetmemiz zor ama Bogut’un sakatlanması değerli bir parçalarını onlardan aldı. LeBron James’in savunulmasında en önemli isim olan Iguodala’nın ağrıları nedeniyle tam performans sergilememesi bir başka soru işareti.
Cleveland’ın artıları ve eksileri neler?
Artısı LeBron James! Son iki maçta hatırlattığı gibi şu an NBA’in ve basketbolun en iyi oyuncusu olabilir. Onun etrafında mümkün olduğunca sahayı açarak oynamaya çalışıyor Cleveland ve bu sistem LeBron’un etkinliğini artırdı. Kyrie Irwing de sıkıştığınız zaman aynı 5inci maçta olduğu gibi devreye girebiliyor. Yoktan var edebilen bir kısa ve bir uzuna sahip Cleveland. Bir de Golden State’in sakatlık problemleri Cleveland’ın dar rotasyon zaafını biraz azaltmış olacak. Cleveland’ın isimlerinden ve zaaflarından bahsetmişken Kevin Love’a da ayrı bir parantez açmak lazım. Kariyeri boyunca topa sahip olmuş, hücumun odak noktası bir isimken hücumda pasif kalıyor ve ritmini bulamıyor. Savunması da her zaman olduğu gibi üst düzey değil.
Yedinci maç baskısı maçı nasıl etkiler?
Şuta daha dayalı oynayan takımın yaşayacağı bir baskı var ve o takım Golden State. Yedinci maçın psikolojisi farklı olacaktır. Deplasman takımının yaşayacağı klasikleşmiş baskı var o takım da Cleveland. İsimlere gelirsek; son iki maçı berbat oynadığı ve bu tip durumlardan etkilenme potansiyeli olan Harrison Barnes’ı ilk saymak lazım. Barnes önemli süreler alan, şutu olan ve Warriors için kilit bir isim. Iguodala’nın sakatlanmasında daha da fazla süre alacaktır. Draymon Green, Oklahoma serisinde işler zorlaştığında takıma zarar verecek işler yapmıştı. Cleveland’da ise Kevin Love’ın durumu ortada. Ben en çok zor anları seven bir oyuncu olarak görünen Irwing’in kariyerinin en büyük maçını nasıl oynayacağını merak ediyorum.
Altıncı maçta LeBron’un Curry’ye bloğu ve sonrasındaki bakışı çok konuşuldu. Bu maç bir düello olacak mı?
Yedinci maç başlı başına bir konu ve iki oyuncunun rekabetine takılmamak lazım. Elbette ‘trash talk’ olabilir, Curry bir üçlük sonrası LeBron bir blok sonrarı birbirlerine bakış atabilirler. Bakış demişken LeBron 5’inci ve 6’ın maçında performanslarının ekstra güveniyle Curry’ye bir mesaj verdi: “Benim kim olduğumu. Buraların efendisi hala benim.” Burada önemli ola Curry veya takım arkadaşları bu mesaja ne kadar takılacak? Curry, bu tip şeyleri aklına takacak, o bakışın altında kalmamak için çizgisi dışına çıkacak biri gibi gelmiyor bana. Olgunlaşmış ve büyük bir oyuncu olarak kabul ediliyor.
Hakem yönetimlerine bu seride biraz fazla konuşuldu gibi. Final öncesi konuşmamız gereken bir unsur mu?
NBA çevreleri ve Amerikan kamuoyu bu konuları da o kadar konuşmuyor aslında. Evet sosyal medyada pozisyonlar belki tartışılıyor, şakalar dönüyor, yorumlar-itirazlar yapılıyor ama o kadar. Konu sakız gibi uzatılmıyor. Bizdeki gibi camialar karşı karşıya gelmedi henüz! Mesela çok ilginç bir olay oldu, Steph Curry’nin eşi Ayesha, finaller daha heyecanlı olsun, seri yedinci maça taşınsın diye hakem yönetiminin taraflı olduğunu ima etti. Amerikan kamuoyunda bu yorum olay konusu oldu kimse bu konuyu tartışalım demedi.
Gelelim kenar yönetimlerine. Golden State orada da bir adım önde yorumuna katılıyor musunuz?
Cleveland koçu Tyronn Lue elbette tecrübesiz ama Steve Kerr’ün de ikinci sezonunu bitirdiğini unutmamak lazım. Kerr, basketbol arka planını yöneticilik ve yorumculukla harmanlanmış çaylak sezonunda şampiyonluk yaşamış ikinci senesinde yine finale çıkmış biri. Yine de ne bileyim Lue, Greg Popovich’e karşı gibi bir durum yok. İş oyuncularda bitecektir.