Menu
in

Uzun Koşularda Beslenmenin 3 Kuralı

 Stephanie Howe ve David Laney’nin ultramaraton başarılarını sürdürebilmeleri için yanlış yapmaları bir seçenek değil. Her ikisi de yorucu ve yoğun antrenman haftalarına, yıpratıcı yarış programlarına ve yaşamlarındaki zorunluluklarına rağmen sağlıklı, besleyici gıdalarla beslenmeyi alışkanlık haline getirmişler. Başka türlü de bu başarılar mümkün olamazdı.

1. Besleyici gıdalar tüketin ve paketli ürünlerden kaçının

Hem Stephanie, hem de David’in alışveriş ve yemek yapmak için sınırlı zamanı oluyor ancak besleyici, işlenmemiş ve kolayca hazırlanan bir yemek alışkanlığı edinmişler. O zaman bu iki sporcunun alışveriş arabasında neler var, bakalım.

“Vazgeçemediklerim, mevsim sebzeleri, ıspanak, tatlı patates, elma, avokado, kuruyemiş, yoğurt ve taze yeşillikler. Bir buzluk dolusu geyik etimiz ve toptan alıp kavanozlara koyduğum çeşitli tahıllarımız var. Çoğu yiyeceğimizi yerel pazardan alıyoruz. Sebze, meyve için markete nadiren gidiyorum.”

David’in alışveriş arabası da, hazırlaması kolay ve çiğken lezzetli tada sahip bol çeşitli besleyici meyve ve sebzelerle dolu oluyor. “Beslenmemin temeli gerçekten basit gıdalardan oluşuyor. En temel gıdaları yiyorum çünkü ucuz, yemesi, hazırlaması kolay ve her şeyin ötesinde sağlık için iyi.”

2. Kendinizi sınırlamayın. Canınız neyi çekiyorsa onu yiyin.

Her iki sporcu da gıdaların lezzetli olduğu ama asla bunları “ödül” olarak görmedikleri konusunda hemfikir.

“İyi bir yarış koştuğumda kendimi şımartmıyorum ve dinlenme günlerimde kendimi sınırlamıyorum. Canımın çektiği şeyleri yok saymıyorum ve bu da genellikle cips, guakamolili burrito anlamına geliyor.  Uzun bir koşudan veya zorlu bir yarıştan sonra çoğunlukla canım iyi veya kötü tuz ve yağ çekiyor.”

David’in en beğendiği yiyecek çikolata parçalı kurabiye. “Bazı günler muhtemelen yaktığınızdan daha fazla kaloriyi yiyorsunuz ve sizi daha iyi bir sporcu yapacak şeylerle vücudunuzu beslemek zorundasınız. Bazen atletik düşünceye ve bedene sahip olsanız da, canınız kurabiye çekiyor!”

3. Kafi miktarda ve sık sık yiyin!

Belki de sürpriz olmayan bir şekilde hem Stephanie, hem de David, antrenman ve yarışlarının kalori ihtiyaçlarını karşılaması için gün boyu yemek yiyorlar. Bir ultramaratoncu için günlük menü nasıldır?

David için koşu öncesi kahvaltı neredeyse her zaman fıstık ezmesi ve chai tea demektir. “Eve 11:30’ta geldiğimde, akşamdan kalan patatesleri, soğanı ve biberi eklediğim omlet, yoğurtlu pancake ve fıstık ezmesi içeren büyük bir kahvaltı yaparım. Genellikle öğlen yemem ama daima öğleden sonra (kahvaltısına benzeyen) bir ara öğün yerim, sonra da akşam yemeğini yerim.”

“Akşam yemeği genellikle ızgara sebze veya siyah fasülye, esmer pilav, peynir, salsadan oluşan büyük bir salata içerir. Bazen salatanın üzerine kızarmış piliç eklerim. Çoğunlukla bir sürü tahıl, biraz sebze, peynir ve genellikle et vardır. Tatlı olarak kurabiye veya dondurma olur, eğer acıkmışsam bir kase mısır gevreğini mideye indiririm. Ama mısır gevreğimi soğuk severim, bu yüzden mısır gevreği kasemi buzluğa koyup sonra da üzerine fıstık ezmesi, bal ve süt eklerim.”

İşte David’in günlük menüsü;

Kahvaltı 1: (koşu öncesi) kahve, smoothie, muzlu ve fıstık ezmeli 2 dilim tost

Kahvaltı 2: (antrenman sonrası): kuru yemişli yoğurt veya ev yemeği ve biraz daha kahve

Ara öğün: meyve veya tatlı patates (tatlı patatesileri daima kızartmışımdır) avokadolu bir parça tost

Öğle yemeği: akşam yemeğinden kalanlar, avokadolu, elmalı yoğurt ve ev yapımı kurabiye ya da başka bir şey.

Ara öğün: Eğer işteysem, Kit organik bar yerim. Evde, kulağa ne hoş geliyorsa yerim. Bazen (tamam sıklıkla) kavanozdan kaşık kaşık fıstık ezmesi götürürüm.

Akşam yemeği: Stephanie’nin ev yapımı marifetleri. Çoğunlukla avokadoyla ev yapımı sos veya Flora 7 kaynaklarıyla süslenmiş sebze, tahıl, geyik, mercimek veya yumurta, çoğu akşamda şarapla servis edilir.

Ara öğün: Üzerine (yine mi?!) fıstık ezmesi eklenmiş dondurma, bitter çikolata + kuruyemiş veya bütün hafta için ne abur cubur almışsam onlara dadanırım.

Yorum Yazın

Exit mobile version