Menu
in

Çiğ Besin Tüketme Akımı Ne Kadar Sağlıklı?

Besinlerin pişilmesi veya işlem görmesi sonucu besinlerin besin değerlerini yitirdiklerine inanan Raw Foodism takipçilerinde sıkça sağlıklı sorunları ortaya çıkabiliyor. Bunların başında yeteri kadar vitamin, protein almamak, aşırı zayıflık ve gıda zehirlenmeleri görülebiliyor.

“Raw Foodism” veya “rawism” akımda inanılan ve savunulan, yiyeceklerin çiğ tüketilmesinin sağlık için daha faydalı olacağı yönündedir. Çiğ beslenme akımı çoğunlukla vejeteryanlıkla eşit veya içinden gelen bir tarz olarak benimsenir. Tamamen çiğ yemeye ya da kendinize “çiğ vegan” ilan etmenize gerek yokken, en azından bazı çiğ sebze ve meyveleri her gün herkesin kullanması için önemlidir. Hayat tarzına bağlı olarakta Raw food akımınını benimsemiş kişiler bazı çeşitlendirmeler ile çiğ sebze, çiğ meyve, çerezler, yumurta, balık (sashimi şeklinde) hatta et, pastorize veya homojenize olmamış süt ürünleri (çiğ süt, çiğ sütten yapılmış peynir gibi) gibi besin maddelerinide tüketmeyi tercih edebilirler.

Çeşitli çiğ yiyecek diyeti, genel olarak pastörize, homojenize edilmiş veya sentetik böcek ilacı, kimyasal gübre, endüstriyel çözücüler veya kimyasal gıda katkı maddeleri kullanılarak üretilen gıdaları içermemektir. Bu, ekmek, şişelenmiş baharat, tahıllar, krakerler, peynir, rafine edilmiş yağlar ve işlenmiş etler gibi bakkalde satılan en popüler paketlenmiş ve işlenmiş gıdalardan kaçınılması veya en azından büyük ölçüde azaltılması anlamına gelir.

Çiğ besin tüketme akımı, 1800’lü yıllardan beri var olmuştu ve her iki çalışma ve anekdot kanıtları çiğ gıda diyetinin faydalarını göstermektedir:

  • Sindirimi artırır
  • Daha fazla diyet lifi sağlar
  • Kalp sağlığını iyileştirir
  • Optimal karaciğer fonksiyonu ile yardımcı olur
  • Kanseri önler
  • Kabızlığın önlenmesi veya tedavisine yardımcı olur
  • Daha fazla enerji verir
  • Cildinizi temizler
  • Besin eksikliklerini önler
  • Diyetinizdeki antinutrient ve kanserojenler miktarını azaltır
  • Sağlıklı ücut ağırlığınızı korumanıza yardımcı olur.

Raw Food akımı, ısıtılmamış veya herhangi bir şekilde ısıya maruz kalmamış besin maddelerinin tüketimi esasına dayanır. Dolayısı ile gıdanın maruz kalacağı ısının 40-45 derece arası olması şartı vardır. En populer olan Raw food diyeti ise vejeteryan raw food beslenme şeklidir.

Vejeteryan çiğ beslenme sisteminde sadece işlem görmemiş ve 45 derece üstünde ısıya maruz kalmamış çiğ bitki kökenli besinler tüketilebilir. Bu derecenin üstünde işlem görmüş yiyeceklerin beslenme değerlerlerini kaybettiklerine, hatta sağlığa zararlı olduğuna inanılır. Bu tür beslenmede öncelik meyvelere, sebzelere, çerezlere, tohumlara ve kurubaklagillere verilir.

Potansiyel Besin Yetersizlikleri

Çiğ vejeteryan yiyecek akımını izleyen bir kişide bazı besin yetersizlikleri görülebilir. Bunlar özellikle B12 vitamini, kalsiyum, D vitamini, demir, çinko, protein olabilir. B12 vitamini, beyin fonksiyonlarında, alyuvar üretiminde ve DNA sentezinde önemli rol oynayan suda çözünen bir besin maddesidir. Sıkı vejetaryen veya vegan diyeti tüketenler, besin maddesi sadece süt ürünlerinden et ve balık gibi hayvan kaynaklı gıdalardan doğal olarak oluştuğundan, vitamin B12 eksikliği riski altındadır. Güçlendirilmiş kahvaltılık tahıllar vejetaryenler için B12 vitamini için değerli kaynaklar olsa da, çiğ yiyecekler genellikle işlenmiş kahvaltılık hububat içermez. B12 vitamini eksikliğinin belirtileri, yorgunluk, kabızlık, iştah azalması, ayaklarınızı ve ellerinizde hissizlik veya karıncalanma, ağız ağrısı, denge sorunları, depresyon, zayıf hafıza ve zihinsel karışıklığı içerir. Ayrıca ihtiyacın altında kalori alımında görülebilecek eksikliklerden sayılabilir.

Bu akımda savunulanın aksine bazı yiyeceklerin biyoyararlılıkları özellikle piştiklerinde ortaya çıkar ve insan vücuduna o zaman faydalı olabilir.

Özellikle 45 yaş altı kadınlarda yapılan çalışmalarda vejeteryan raw food akımını izleyen kadınlarda yüksek oranlarda adet kaybı ve çok düşük kilolu olma (sağlıksız zayıflık) durumları gözlenmiş. Uzmanların önerisi ise bu tür beslenme şeklinin uzun süreli olamaması yönünde olmuştur.

Besin zehirlenmeleri ise çiğ yiyecek akımında sıkca görülen bir problem haline gelmiştir. Özellikle çiğ yumurta, çiğ balık, çiğ süt ürünlerini ve çiğ et tüketen kişilerin gıda zehirlenme olasıklarının çok arttığı ve şiddetli gastroenterit vakaları görüldüğü bilidirilmektedir.

Çiğ yiyecek diyetinin tüketilmesi de kolesterol düzeylerini olumsuz yönde etkileyebilir. “Journal of Nutrition” gazetesinde yayınlanan araştırmaya göre, çiğ gıda diyeti trigliserid seviyenizi artırabilir, ancak HDL’nizi veya iyi kolestrolü engelleyebilir. Çiğ yiyecek diyeti uygulayanlarda yüzde 46’sı, kalp hastalığında önemli bir risk faktörü olan anormal derecede düşük HDL kolesterolü gösterdi. Balık, deniz ürünleri, yer fıstığı yağı ve tahıl ekmeği ve tahıllar gibi pozitif HDL düzeylerini destekleyen diğer gıdalar da çoğu çiğ yiyecek diyetinde kısıtlanmış veya sınırlıdır. Fındık, avokado gibi az kabul edilebilir çiğ yağ formlarını yemeniz, kolesterol problemi riskinizi artırır.

Yorum Yazın

Exit mobile version