Menu
in

4 Önemli Mikro Besin Maddesi ile Güçlü Kalın

4 Önemli Mikro Besin Maddesi ile Güçlü Kalın

Ağzınıza attığınız her lokmanın içeriğinde, mikro ve makro besinler bulunur. Makro ve mikro besinlerinin birleşimi, vücudunuzdaki her bir hücrenin temel yapı taşlarını oluşturmakla görevlidir. Makro besinler, sağlıklı ve dengeli bir beslenme düzeni oluştururken de sık sık adından söz ettiren karbonhidrat, protein ve yağlardan oluşur. Mikro besin ise vitamin, antioksidan ve mineralleri kapsayan genel bir tanımdır. Mikro besinlerin sağlığınız açısından en büyük rolü, sizi zinde, bağışıklığınızı güçlü, hastalıklara karşı direncinizi yüksek tutmaktır. Makro ve mikro besin türlerinin rolü, sağlıklı bir yaşam sürmek ve formda kalmak açısından son derece önemlidir.

Vücudunuzu bir ev olarak düşündüğünüzde, makro besinler tuğla ve kolon gibi temel yapıları oluşturma görevini üstlenir. Mikro besin türleri ise, söz konusu tuğla ve kolonları birbirine bağlayan bir harç, çimento ve menteşeler olarak karşınıza çıkar. Peki, önemli mikro besin türleri nelerdir? Sağlığınızı, gücünüzü ve direncinizi korumak için tüketmeniz gereken mikro besinlere, gelin, daha yakından göz atalım!

1. D Vitamini

D vitamini eksikliğinin vücutta ne kadar ciddi ölçüde direnç kaybına ve tahribata yol açabileceğini muhtemelen duymuşsunuzdur. D vitamininin vücuttaki temel işlevi, kemik metabolizmasını ve kalsiyum oranını dengede tutmaktır. Her insanın ihtiyaç duyduğu ideal D vitamini miktarı, genetik özelliklere ve sağlık durumuna bağlı olarak farklılık gösterebilir. Ancak istisnasız tüm insanların sağlığı D vitamini olmadan riske girer. D vitamini, kemik direncini artırmak böbreklerdeki kalsiyum kaybını engellemek ve zinde hissetmek açısından hayati öneme sahip bir mikro besindir. 

D vitamini alımını sağlayan temel kaynak, güneştir. Güneş ışınlarının dik açıyla geldiği saatlerde, el bileğinizin iç kısımlarının günde yaklaşık 20 dakika boyunca güneş ışınlarıyla temas etmesi, D vitamini alımı açısından yeterli olabilir. Ancak tükettiğiniz besinlerin de D vitamini içeriyor olması, sağlıklı ve dengeli beslenmek açısından büyük önem taşır. Yumurta sarısı, balık, tahıllar ve mantar gibi gıdalar D vitamini içeren besinler arasında yer alır. 

2. Demir

Demir, insan vücudunda sıklıkla eksikliğine rastlanabilen bir mikro besin olarak karşınıza çıkar. Demirin vücuttaki temel görevi, hemoglobinlerin oluşmasını sağlamaktır. Alyuvarların içinde bulunan hemoglobinler azaldığı takdirde, organ ve dokuların sağlığını koruyan oksijen miktarında da azalma görülür. Demir eksikliği sorunu yaşayan bir kişide kronik yorgunluk problemine, yutkunma zorluğuna ve nefes darlığına rastlanabilir. 

Demir minerali barındıran besinler, hayvansal kaynaklı olan ve olmayan gıdalar olarak iki farklı gruba ayrılır. Hayvansal kaynaklı ve demir açısından zengin gıdalar; kırmızı et, yumurta ve karaciğer olarak sıralanabilir. Demir içeren diğer gıdalar arasında ise barbunya, nohut, mercimek, ıspanak, tofu, badem, fasulye, pancar, lahana ve pekmez öne çıkar. 

3. A Vitamini

Yağda eriyen ve vücutta depolanabilen bir vitamin türü olan A vitamini kan yapımında, bağışıklık sisteminin ve dokuların güçlendirilmesinde, göz sağlığının korunmasında ve epitel dokuların gelişiminde önemli bir rol oynar. A vitamini vücutta yeterli ölçüde bulunduğunda, vücut enfeksiyonlara ve bulaşıcı hastalıklara karşı daha dirençli olabilir. A vitamini eksikliği belirtileri arasında en sık rastlanan unsurlar; göz ve cilt kuruluğu, saç dökülmesi, büyüme geriliği ve bağışıklık sisteminin zayıflamasıdır. 

A vitamini içeren hayvansal kaynaklı gıdalar arasında süt, yumurta, balık yağı, tereyağı ve yumurta ön plana çıkar.

Özellikle koyu yeşil yapraklı veya doğrudan turuncu renkteki sebze ve meyvelerde de yüksek oranda A vitamini bulunur. Havuç, kabak, kayısı, şeftali, brokoli ve bezelye gibi besinler A vitamini açısından zengindir. 

4. Magnezyum

Diş, kas ve kemik yapısının sağlıklı bir şekilde gelişmesini sağlamakta oldukça etkili olan minerallerden biri, magnezyumdur. Magnezyum vücuttaki elektrolit dengesine, metabolizmanın sağlığının korunmasına, protein sentezlenmesine ve kas fonksiyonlarının işlemesine katkıda bulunur. Şekerli gıdaları, gazlı ya da kafeinli içecekleri sıklıkla tükettiğinizde, vücudunuz magnezyum kaybeder. Magnezyum takviyesi aldığınız ya da magnezyum içeren gıdaları sıklıkla tükettiğiniz halde şeker ve kafein tüketiminizi sınırlamazsanız, vücudunuz magnezyumu kullanamadan atmak zorunda kalır. Magnezyum eksikliğinde ise kramplar, tansiyon problemleri, kas ve kemik yapısında gelişim bozuklukları görülebilir. Ispanak, kinoa, kabak çekirdeği, bitter çikolata, pazı, muz, avokado, susam ve keten tohumu gibi gıdalar magnezyum açısından zengindir.

Şeker ve kafein tüketiminizi gözden geçirdiğiniz ve magnezyum açısından zengin gıdaları tükettiğiniz sürece, vücudunuzun magnezyum ihtiyacını karşılayabilirsiniz.

Sağlıklı bir yaşam sürmek için, makro ve mikro besinlerin doğru tüketilmesi kadar spor yapmak ve hareket etmek de hayati önem taşır.

Spor antrenmanlarınızı daha verimli hale dönüştürmek ve konforunuzu artırmak için ihtiyacınız olan ekipmanlara Barcin.com üzerinden ulaşabilirsiniz.

Yorum Yazın

Exit mobile version