Menu
in

Performansınızı Arttıracak Basketbol Aksesuarları

Hayranlıkla izlediğimiz basketbolcunun dribbling hamlelerini, preslerini ve turnikelerine şahit olmak harika bir şey. Onların oyunlarına odaklanmak yaptıkları hareketleri tek tek incelemek basketbol tutkusuyla doğru orantılı. Peki, bu sporcuların performanslarını etkileyen bir şeyler olabilir mi? Başarılı hamleleri, yüksek sıçrayışları ve bitmek bilmeyen enerjilerini destekleyen basketbol aksesuarları gibi mesela. İlk bakışta bize çok karizmatik gelen bu aksesuarların aslında çok önemli fonksiyonları var.

Basketbol Ayakkabısı

Basketbol ayakkabısı bir aksesuar mıdır? Bu konu biraz tartışılır. Fakat performansa etkisi asla tartışılmaz bir gerçektir. Basketbol sporcunun sürekli aktif olduğu, hareket ve denge isteyen bir spor. Bu yüzden ayakkabıların sporcuyu desteklemesi, bileğini koruması ve dengeyi sağlaması gerekir. Basketbol ayakkabıları rahatlıkları ve kullanışlı olma özellikleriyle sporcunun performansına birebir etki eder.

Çorap

Basketbolda oyun performansı için rahatlık çok önemli. Ayakların aktif olarak kullanıldığı bir sporda ayaklar tabii ki konforu yakalamalı. Bunun için herhangi bir çoraptansa basketbol çorabı size yardımcı olacaktır. Çünkü bu çoraplar genel olarak, özel bir havalandırma bölgesine sahiplerdir. Ayrıca çoğu çorap, sert inişlere karşı sporcunun ayaklarını korumak için yastıklamaya sahiptir. Bu çorapların destek sistemi ayak bileğini ve ayak kemerini sıkıca sarıp desteklemeli.

Saç bandı

NBA oyuncularından aşina olduğumuz ve bize uzaktan aşırı karizmatik gelen basketbol bantları aslında çok işe yarıyor. Basketbol oyuncuları karizmatik olduklarının farkında olabilirler ama mantık sadece bu değil. Bandanalar sayesinde saçların dağılması, dikkatin dağılması önlenebilir. Bunun dışında sünger ya da havlu ile tasarlanan saç bantlarının da teri çekme gibi özellikleri vardır. Böylece alnınızdan akan terden rahatsız olmanız imkânsız.

Bileklik

Havlu bileklikler, spor yaparken ellere doğru akan terin emilmesine ve sporcunun daha rahat ve sağlıklı spor yapmasına yardımcı olur. Ayrıca bilekleri kavradığı için basketbolcuya rahat kullanım imkânı da verir.

Kolluk

Sleeve adı da verilen bu kollukları birçok profesyonel basketbolcuda görmüşsünüzdür. Basketbol dünyası onu ilk defa Allen Iverson’da gördü. NBA oyuncusunun dirseği zedelenmiş bir zaman sonra şişmişti. Ameliyat gerektiren bir yaralanmanın geçici bir çaresi olarak takım koçu Lenny Currier ona kolluk ayarladı. Allen Iverson kollukla beraber, o maçta 51 puan aldı. Philadelphia 76ers’ı NBA finallerine götürdü.

Daha sonra kolluklar, önce Iverson’ın sonra birçok basketbolcunun vazgeçilmez aksesuarı oldu. Aksesuar olarak gayet hoş duran bu ürün, aslında sporcunun sağlığını ve rahatlığını korumaya odaklanır. Basketbol kolluğu kan dolaşımını hızlandırır. Kasların gevşemesini önler ve diri tutar. Bunun dışında kol kaslarının hızlı ısınmasını sağlar ve teri dışarı atar. Ayrıca dirseklere baskı yaparak kolun daha güçlü olmasına imkân verir.

Dizlik

Dizlik de tıpkı kollukta olduğu gibi baskı yapma ve destekleme özelliğine sahiptir. Yani dizin üzerine baskı uygulayarak eklemleri destekler böylece eklem kasları kontrol altına alınmış olur. Teri dışarı atarken, sporcuya rahat hareket etme imkânı da sağlamış olur.

Basketbolla yeni tanışanlar  için antrenman ipuçları

Basketbol aksesuarları kadar oyun öncesi antrenmanları ve antrenmana hazırlık evresi de oyuncular için oldukça büyük önem taşıyor. İlk olarak beslenme ile başlayalım. Malum, performansınızı artırmanın ilk ve en temel yolu doğru beslenmektir. İyi beslenmek ise bol yemek yemekle ilgili değil ne yazık ki, aksine her grup besinden dengeli şekilde alarak güçlü bir performans elde edebilirsiniz. 3 ana öğün, her gün ortalama aynı saatlerde alınmalıdır. Eğer düzenli olarak basketbol oynuyorsanız, beslenme programınıza mutlaka artı iki öğün daha eklemelisiniz. Maçlardan önce ise ağırlıklı olarak karbonhidrat tüketmeniz gerekli. Öğününüzü ise maçtan 2-3 saat önce almanız tavsiye ediliyor. Aksi halde besinleri öğütebilmek için daha fazla kan pompalanmasına ihtiyaç duyan mide, uyku hali ve güçsüzlüğe sebep oluyor.

Gelelim antrenmanlara… Rakiplerinizle karşılaşmadan önce kendinizle rakip olarak başlayabilirsiniz. Bu noktada “duvar antrenmanları” oldukça etkili olacaktır. Bir duvar karşısına geçin ve duvara omuz hizanızda 3 adet işaret koyun. Daha sonra işaretlediğiniz bu noktaları 1 dakika boyunca omuz hizanızdan, baş üstünden, tek el ve bounce toplar atarak vurmaya çalışın. Bu çalışmayı 3 kez tekrarlayın ve her tekrarda daha hızlı bir şekilde tamamlamaya çalışın.

Peki maç boyunca topu rakibinizden uzakta tutmak hoş olmaz mıydı? Bunun için güçlü yanınızdan ziyade zayıf yanınızı kuvvetlendirmelisiniz. Bu nedenle topu tutmakta zorlanan zayıf elinize odaklanan bu antrenmanı mutlaka denemenizi öneririz. Kenar çizgisinden topu zayıf elinizle sürmeye başlayın ve bunu karşı potanın altında, yine zayıf olan tarafınızla attığınız turnikeyle bitirin. Ribaund’u alın ve aynı şeyi ters tarafa doğru tekrar yapın. 10 tekrar yapın, tekrarlar esnasında başınızı dik tutmaya özen gösterin, gözünüz ise topta değil sahada olmalı.

Basketbol maçlarını izlemeyi keyifli kılan tek şey şüphesiz ki son saniyede atılan sayılar. Takımınızı ve sizi bir üst sıraya taşıyacak ve heyecan fırtınası yaratacak bu havalı atağı en incelikli şekilde yerine getirmek için belki de bu çalışma oldukça faydalı olacaktır. Unutmayın, önemli olan en güçlü anlarınızda değil en zayıf anlarınızda topu çalıp sayıya koşabilecek enerjiye sahip olmaktır. Çalışmaya sol kanattan başlayın. Buradan bir şut atıp hemen ribaund’u almak için koşun ve ardından hemen aynı şeyi ters taraftan denemek için sağ kanata yönelin. Bunu, 6 sayı atana kadar tekrarlayın. Son basketi atmaya hazır olmak için kendinizi mümkün olduğu kadar büyük bir baskı altında test etmelisiniz.

Yorum Yazın

Exit mobile version