Menu
in

14 Ayda Sıfırdan 80km’ye

Bir yıldan biraz daha uzun bir süre önce Jake McCluskey tam 168 kilogram ağırlığındaydı ve 2 sokak yürüyemeyecek haldeydi. Koşmaya başladığında, kötü performansı ve şişman görünüşünün verdiği utanma duygusuyla gece yarılarında antrenman yapıyordu.

14 ay sonra, McCluskey 75 kg kaybedip, San Francisco’dan San Jose’ye 80 km koşmayı planladı. 42. Doğum gününü kutlayacağı günü seçen McCluskey aynı zamanda gençleşmesini de kutlamış oldu

Koşunun tarihi, babalar gününe de denk geliyordu ve babasız büyümüş birisi olarak, onun için daha da anlamlı bir tarihti. Bugün için “bu geçtiğimiz yılda çok kötü hissetmek için fazlasıyla yanlış yaptım” düşüncesinin yıllık hatırlatıcısıydı şeklinde bir tanımlama yaptı.

Önceki yılların aksine, sağlığını kutlayıp, üniversiteye kadar uzanan bir vesayet bakımı yardımı sağlayan Silikon Vadisi Çocuklar Fonu için bağış topladı.

“Ben vesayet altında bakım gören bir çocuk değildim, çok anaç bir annem vardı fakat babalar gününde benzer bir tecrübe yaşadığımızı hissettim.” dedi.
Gerçi bir yıldan biraz uzun bir süre önce sıfırdan 5km’ye programına başlamış birisi için 80 km biraz hırslı bir hedef gibi görünebilir, fakat McCluskey’nin antrenmanları kendisinin ne kadar buna hazır olduğunu gösteriyor. Antrenmanları esnasında bir defa 67km koştuğunu ve bir hafta sonunda da 3 gün arka arkaya maraton koştuğunu ifade etti.

2014 Eylül’ünde San Jose’deki Rock’n Roll Yarı Maratonu’nda ilk yarı maratonunu 2:47:22’de tamamlamıştı. Bunun ardından Oakland Maratonu’nda hızını artırıp maratonu 5:19:22’de koştu. Kısa bir süre sonra ise, gece yarılarında antrenman yaparken hiç hayal edemediği 80km koşusuna hazırlanmayı aklına koydu.

McCluskey, “Yalnızca sabah saat 2 veya 3’te koşardım fakat 2 veya 3’te bile barlardan çıkanlar veya pizza dağıtımcıları gibi tanımadığım insanlar tarafından hoş bir destek görürdüm.”

“Saat kaç olursa olsun, çok utanıyordum. Tabi destekleniyor oluşum harika bir durumdu.”

McCluskey, yeni başlayanlara uygun antrenman programına başlamadan önce dönüm noktası yaşadığını hatırlıyor. Programı, hiç durmadan veya yürümeden 20 dakika boyunca koşmasını yazıyordu. Bunu başardığında muazzam bir özgüven artışı yaşadı.

“Koşu, fiziksel olarak acıtır ama her zaman çıkıp koşmayı sevdim. Bir defa 45 kilo verdiğimde, dizlerimin daha iyi hissettiğini fark ettim.”

Kilo kaybının, egzersiz ve daha akıllıca bir beslenmenin bileşimi olduğuna işaret ediyor. Özel bir plan takip etmemiş olmasa da, yediği karbonhidratları azaltmış. Bira konusunda da, net bir sınır koymak zorunda kalmış. Bira üretimi firmasında çalışan biri olarak eskiden her gün bira içiyormuş.

Gelecekte bir ultramaraton organizasyonunda da koşmayı düşünen McCluskey, şimdilik bu hafta sonu mücadelesine odaklanmış durumda.

“Koşunun bana en büyük faydası, kendimle baş başa kalabilmemi sağlamasıydı. Koşarken, kısa zamanda kendimi yeniden tanıdım ve önceden yaşadığım 40 yılda kendimi tanıdığımdan daha fazlasını son bir yılda tanıdım.”

Yorum Yazın

Exit mobile version