in

Başarıya Giden Yol: Futbol Sistemleri

Futbolda Sistem, amaca ulaşmak için bir bütünle ilgili çeşitli parçaların bir araya getirilmesidir. Futbolun insan hayatına girmesinden beri, kurumsal bir spor statüsü kazanması için on yıllardır üzerinde dur duraksız kafa yorulmaktadır. Özellikle 1950 sonrası ortaya çıkan Pele, Cruyff, Maradona gibi yıldız futbolcular, hem savunma hem de hücum tarafında o dönem için doğru olarak kabul edilen taktiksel uygulamaların yeniden gözden geçirilmesini ve buna göre önlem ya da çözüm bulunması konusunda futbol karar alıcılarını düşünmeye itmiştir.

Peki belli başlı futbol sistemleri nelerdir? Bu yazımızda toplam on tane olan futbol sistemlerinin ilk beşini sizlerle paylaşıyoruz.

İşte Dünya Futboluna damgasını vuran ilk 5 oyun sistemi:

  1. Klâsik Sistem
  2. Diyagonal Sistem
  3. Sürgü Sistemi
  4. WM Sistemi
  5. Mezzo Sistemi

KLASİK SİSTEM

22 adamın bir topun arkasında koştuğu futbol, ilk oynanmaya başladığı dönemlerde herhangi bir sisteme sahip değildi. Takımlar, bugün olduğu gibi 1 kaleci ve 10 oyuncudan oluşuyordu; ancak oyuncular arasında bir görev bölümü yoktu. Alandaki 10 oyuncunun da görevi gol atmaktı. Oyuncuların hepsi birden topa hücum eder, kalabalık bir şekilde top kovalarlardı. Durum böyle olunca oyuncular fazla konuşuyor ve fazlaca yoruluyor; ancak amaca ulaşamıyorlardı. İskoçyalıların dikkatini çeken durum, sistem sorununu gündeme getirdi. Böylece klâsik sistem doğdu. Bu sistemde kaleci, kalecinin önünde iki bek ve beklerin önünde forvet bulunuyordu. Daha sonra bekler ile forvet arasına haflar (yardımcılar) yerleştirildi. Bunu santrafor ve açıkların doğuşu izledi. Bu oyun tarzı Orta Avrupa’da yayıldı.

DİYAGONAL SİSTEM

“Sambacı” Brezilyalılar ve Orta Avrupa’nın “Panzerleri” Avusturyalılar tarafından uzun yıllar uygulanmıştır. Bu sistem adını, oyuncuların tüm alanda sürekli hareket hâlinde olup hayalî diyagonaller çizmesinden almıştır. Bu sistemde bekler, hayali diyagonalin kenarlarını oluştururlar. Açıklar, santraforlar ile birlikte diğer kenarın üç köşesini oluştururlar. 1950 Dünya Kupası’nda Brezilyalılar tarafından uygulanan bu sistem, ideal bir sistem olmadığı için 1958 yılından itibaren bırakılmıştır.

SÜRGÜ SİSTEMİ

1930-40’ların Avrupa futbolunda dominant olan ülkelerden biri Avusturya’dır ve Avustruyalı Karl Rappan tarafından 1938’de bulunmuştur. Almanlar sürgü sistemine Riegel, İsviçreliler ise Verroy adını verirler. Ofsayt kaidesindeki değişikliğe çare olarak düşünülmüş olan bu sistemin savunma mı, hücum sistemi mi olduğu konusunda tartışmalar sürmektedir. Sürgü sisteminde, kalecinin önünde savunmanın son kademesi olan bir bek ve onun hemen önünde, rakip santraforu marke eden bir başka bek bulunur. 4 ve 6 numaralı haflar açıkları kontrol ederken, 5 numaralı haf hücuma yardım eder. Forvet ise 4 oyuncudan oluşur. Son zamanlarda, Brezilyalılar tarafından benimsenen ve sürgü sistemine benzeyen 4-2-4’ün uygulanması bu sisteme yeni bir kişilik vermiştir.

WM SİSTEMİ

Çok uzun bir süre dünya futbolunda uygulanan WM sisteminde ofsayt kaidesinin rakip takım haflarına sağladığı üstünlüğü yok etmek için 3 bek görevlendirilmiş, orta ve dış savunma oyuncuları öne çıkartılmış, yarı savunma oyuncuları da geri çekilmişlerdir. Böylece hücum ve savunma, arka saha oyuncuları ile desteklenmiştir. Bu sisteme WM sistemi denilmesinin nedeni, 10 oyuncunun sahada dizilişlerinin WM harflerine benzemesindendir. Mezzo, sürgü ve diyagonal (sistem hep bu WM ana sisteminden esinlenilerek kurulmuştur) ile 1950’li yıllarda hücum gücünün ön plâna çıkması, bu sistemi gözden düşürmüştür.

MEZZO SİSTEMİ

Avrupa modern futbolunun şekillenmesinde kilit rol oynayan Orta Avrupa’da uygulanmış bir sistemdir. Klâsik sistem ile WM’nin bir karışımıdır. Mezzo sisteminde defans ortada bir hat üzerinde toplanıyor, hızlı ve topa iyi vuran futbolcular da forvette oynuyorlardı.

Frikiklerin Efendisi: Hakan Çalhanoğlu

Bir Futbol Beyefendisi: Lefter Küçükandonyanidis