Futbol tarihindeki en iyi oyun kuruculardan birisi olan Michel Platini, tam anlamıyla 10 numara oyuncu tarifinin vücut bulmuş şeklidir.
Oyunu tıpkı bir orkestra şefi gibi yöneten Platini, tam bir golcü ve frikik uzmanıydı. Oynadığı kulüplerde ve milli takımda, takımın her atağında Platini de sahnedeydi.
Kendine has oyunu okuma becerisi Fransız yıldızı sahadaki herkesin bir adım önüne geçiriyordu. Mükemmel pas yeteneğiyle en güçlü defansı kolayca aşan oyuncunun attığı gol sayısı dünya çapında pek çok golcüyü kıskandıracak kadar çoktur.
1955 doğumlu Platini gol konusunda oldukça yaratıcı bir oyuncuydu. İlk kez 16 yaşında Metz takımı ile sözleşme imzalamak üzereyken geçirdiği sakatlık dolayısıyla bu fırsatı değerlendiremedi. Bir yıl sonra ise Nancy’nin alt yapısına katıldı. Nancy’de forma giydiği dönemde ismi çok çabuk parlayadı. Takımı Fransa liginin üst sıralarına yükselince Platini de bunun karşılığını 1978’de Milli Takım kadrosuna seçilerek aldı. Arjantin ve İtalya gibi güçlü rakipler karşısında ikinci tura geçemeden elenmelerine karşın Arjantin’e attığı tek gol Platini’yi başarısız olarak anılmaktan kurtardı. Nancy forması ile çıktığı 181 maçta 98 gol kaydeden Platini 1978’de Fransa Kupası’nı takımı ile birlikte kaldırdı.
1979 yılında da Saint Etienne takımına transfer oldu. 1982’ya kadar 3 yıl oynadığı Saint Etienne’de 1981’de lig şampiyonluğu, yine 1981 ve 1982 yıllarında Fransa Kupası’nda ikincilik yaşadı.
İtalya’nın köklü kulüplerinden Juventus’a transfer olduğu 1982’de İspanya’da düzenlenen Dünya Kupası’nda yarı finalde Batı Almanya’ya bir gol atmasına karşın Fransa’nın Penaltı atışları sonunda 5-4 kaybetmesiyle mutlu sona ulaşamadı.
Juventus’ta iki İtalya lig kupası, bir Avrupa Kupası, bir kupa Galipleri Kupası, bir Avrupa Süper Kupası ve bir de Kıtalararası Kupa kaldıran Platini; 1985 yılında Juventus’un Liverpool ile oynadığı ve tarihe Heysel faciası olarak geçen, çıkan olaylarda 39 taraftarın hayatını kaybettiği, Avrupa Kupası finalinde maçın skorunu belirleyen tek golün de sahibidir.
29 Nisan 1985’te Şövalyelik ünvanıyla Fransız Onur Nişanı’na layık görülen Platini, 1987’de 32 yaşında emekli olduğunda kariyerindeki 680 resmi maçta 368 gol atmış bulunuyordu ki bu gollerin 41’ini, 72 maçta giydiği Fransa Milli Takımı forması altında kaydetti.
Platini’nin emekliliğinden sonra onun yerini %100 dolduracak bir oyuncu bulmak mümkün değildi ve Juventus o olmadan Serie A şampiyonluğu için 8 yıl beklemek zorunda kaldı. Fransa Milli Takımı ise Platini’den sonra 1998’de ev sahipli yaptığı Dünya Kupası’na kadar oynanan iki Dünya Kupası’nda elemeleri geçemedi.
Henri Michel’in teknik direktörlüğünü yaptığı Fransa Milli Takımı, Kıbrıs ile 1-1 berabere kalınca takımın başına 1988’de Michel Platini getirildi. 1992 İsviçre Avrupa Kupası’na odaklanan Fransa grup maçlarının sekizini de kazandı. Yenilgisiz bitirilen 19 maç dolayısıyla Yılın Teknik Direktörü ödülü alan Platini Fransa’nın elemelerdeki ilk turda şanssız bir şekilde elenmesiyle teknik direktörlüğü bıraktı.
1998’de Fransa’da yapılan FIFA Dünya Kupası’nın organizasyonunda büyük paya sahiptir.
Şu anda UEFA başkanlığı ve Fransa Futbol Federasyonu As başkanlığı görevlerini yürütüyor.