“Dünyanın en klas, en ‘efendi’ sporu hangisidir?” sorusuyla karşılaşırsanız aklınıza tenis seçeneği mutlaka gelecektir. Kıyafetleri, sporcuları, hakemleri, kuralları ve törenleri derken bir spor tutkunu için adrenalin ve dinginliğin bir arada elde edildiği ender spor dallarından olduğunu söylemek yanlış olmaz.
Spor karşılaşmalarını takip eden hemen herkes, hatta sporla profesyonel arkadaşlık yürüten birçok kişi, tenis turnuvalarının adına aşinadır. En azından Wimbledon ya da Roland Garros isimlerini bilenlerin sayısı, bilmeyenleri yenebilecek güçtedir. Aslında bu isimleri bilmek, tenis dünyasına giriş yapmış olmak şeklinde kabul edilebilir. Ancak en doğrusu, büyük tenis turnuvalarını, neye göre ayrıldıklarını, aralarındaki farkları bilmek olsa gerek. Bunu anlatmanın en iyi yolu da tenisi turnuvalara göre değil de oynandığı zemine göre sınıflandırmak olabilir. Çünkü aynı oyun, farklı zeminlerde farklı gerçeklere ve birbirinden farklı kahramanlara sahip.
Toprak kort nedir?
Otoritelerin çoğu tarafından tenisin en verimli oynandığı kort olarak kabul edilen toprak kort, topun yerde yavaşlamasını sağlar. Bu da topun iki yarı saha arasında daha sık gidip gelmesini, yani daha uzun ralliler yaşanmasını beraberinde getirir. Seyirci için bundan daha mükemmel bir seçenek olabilir mi!
File önünde baskın bir şekilde oynayanlardan çok, çizgide kalıp savunmasını güçlü tutan tenisçilerin daha başarılı olduğu toprak kortlar, topun spin almasını da kolaylaştırır. Yay gibi bir çizgide ilerleyen toplar, rallileri daha da eğlenceli kılabiliyor. Üstelik toprak kortun bir avantajı da ayakların yerde bir miktar kaymasını sağlaması. Böylece hem sakatlık riski azalır hem de uzağa düşen toplara yetişme imkânı artar.
Toprak kort kelime grubunu duyarsanız bilin ki en değerlisi Fransa Açık yani Roland Garros’tur. 4 büyük grand slam arasında yer alan Roland Garros’ta son yıllarda Rafael Nadal’ın ezici bir üstünlüğü görülse de sürpriz sonuçlar da sık sık yaşanır. Hem estetik hem heyecanlı hem de sürprizlerle dolu. Toprak kort!
Çim kort nedir?
Nasıl ki toprak, topun yavaşlamasını sağlıyor ve rallilerin uzamasını beraberinde getiriyorsa çim kort da topun daha hızlı hareket etmesine yardımcı oluyor. Öyle ki çim zemin için en hızlı zemin denilebilir. Tabii çimin ne zaman kesildiği ve uzunluğu da bu konuda etkili. Başarılı olmak için de daha baskın, agresif bir tutum sergilemek gerekiyor. Güçlü servis yeteneği bulunan tenisçilerin mükemmel ace’leri çim kortta bol bol görülebilir.
Çim zeminin en değerli grand slam’i ise tenisin en değerli turnuvası Wimbledon. Beyaz kıyafet kuralına sahip Wimbledon’ı erkeklerde en çok kazanan ise 7 kez ile ‘ekselansları’ Roger Federer ile Pete Sampras. Kadınlarda en çok Wimbledon şampiyonluğu ise 9 kez ile Martina Navratilova’ya ait.
Sert zeminli kort nedir?
Genellikle beton ve asfalt malzemeden oluşan sert zeminde zaman zaman sentetik maddeler de kullanılabiliyor. Bu da oyunun hızlı mı yoksa yavaş mı olacağını belirliyor. Yani sert zeminli kortlar için tek bir ifade kullanılması pek mümkün değil. Ancak ortak görüş, uzun süreli sert zemin oyunlarının sakatlıklara davetiye çıkarabildiği yönünde. Avantajı ise hava şartlarından etkilenmiyor olması.
İki grand slam, sert zeminde oynanıyor. Biri Avustralya Açık, diğer ise Amerika Açık. 2008 yılına kadar çim zeminde oynanan Avustralya Açık, sezonun ilk grand slam’i olma unvanına sahip. Başlarda rebound ace zemin kullanılsa da daha sonra, sıcak havalara karşı dayanıklı plexicushion zemine geçildi. Avustralya Açık’ın en çok kazanan erkek tenisçileri 5’er kez ile Roger Federer ve Novak Djokovic olurken kadınlarda bu onur 7 şampiyonluk ile Serena Williams’a ait.
Sert zeminde oynanan diğer grand slam olan Amerika Açık ise uzun bir süre çim zeminde oynandıktan sonra toprak korta geçmiş, 3 yıl sonra da sert zeminde karar kılmış. Yeşil olan bu sert zemin de topun daha iyi görünmesi için yakın zamanda mavi ile değiştirilmiş. Kullanılan decoturf sert zeminin özelliği ise hızlı oyuna daha müsait olması. En başarılı Amerika Açık tenisçileri erkeklerde 5’er kez ile Roger Federer, Pete Sampras ve Jimmy Connors. Kadınlarda ise Serena Williams ve Christine Evert’in 6’şar şampiyonluğu bulunuyor.
Grand Slam takvimi nasıldır?
Uluslararası Tenis Federasyonu tarafından düzenlenen en büyük 4 tenis turnuvası yani 4 grand slam, yılın farklı dönemlerine ayrılır. Aşağıdaki grand slam takvimine bakarak “Amerika Açık, Avustralya Açık, Roland Garros ve Wimbledon ne zaman?” sorusuna cevap bulabilirsiniz.
- Avustralya Açık – Ocak
- Fransa Açık-Roland Garros – Mayıs-Haziran
- Wimbledon – Haziran-Temmuz
- Amerika Açık – Ağustos-Eylül