in

Teniste Bir Tanrıça: Serena Williams

Serena Williams, dünyanın en başarılı tenisçilerinden birisi olarak şimdiden adını tarihe altın harflerle kazımayı başardı. 26 Eylül 1981 doğumlu siyahi raket Amerika Birleşik Devletleri vatandaşıdır. 34 yaşında olmasına rağmen profesyonel kariyerinde 21 Grand Slam şampiyonluğu bulunuyor. Aynı zamanda çift kadınlarda üç kez Olimpiyat altın madalyası kazanmıştır. Kardeşi Venus Williams ile başladıkları tenis kariyerlerine müthiş başarılar ekleyerek devam etmektedirler. Bireysel olarak kazandığı Olimpiyat altın madalyası da kariyerinin mihenk taşları arasında bulunuyor.

Dünyanın en çok kazanan bayan sporcusu olma unvanını elinde taşıyan Serena Williams tenisin tanrıçası olarak adlandırılıyor. 2013 yılında dünya devi bayan raket Sharapova‘yı Fransa Açık turnuvasında yenerek Roland Garros‘ta şampiyon olmayı başarmıştır. 11 yıllık özlemi dindiren Serena, 1995 yılından beri profesyonel olarak oynadığı teniste altın çağlarını yaşamaktadır. Toplamda WTA geneline bakılacak olursa 69 kupa alarak klasmanında 5.sıradaki yerini sabitlemiştir.

Özellikle oyun stiliyle ön plana çıkan ve kara kaplan tanımıyla nitelendirilen agresif bir oyun tarzını benimsemiştir. Bu oyun stilinin ise en bariz örneklerinden birisi olarak nirvanada bulunmaktadır. Vücudunun fazlasıyla atletik bir yapıda olması bayanlar kategorisinde pek rastlanmayan bir durumu gözler önüne sermektedir. Bu durum tenis otoritelerince vücut yapısının ön plana çıktığı Tenis oyun tarzının bize sunulmuş en başarılı temsilcisi olarak adlandırılıyor. Yani bir bakıma vücudunun ve vücudundan dolayı gücünün verdiği etkiyle kendisine harika bir avantaj sağlamayı başarmıştır.

Sert oyun stili birçok turnuvada rakiplerini alt etmesinin en büyük nedenidir. Kuvvetli servisleri bile birçok bayan raketi saf dışı bırakırken sahanın her alanında etkili ve kontrolcü bir oyun tarzına sahiptir. Şimdiye kadar kazandığı maçlarda yalnızca servisleriyle değil kuvvetli return vuruşlarıyla da adından söz ettirmeyi başarmıştır. Ferohandi için bireysel yeteneğinin üst sınırlarına çıkması onu hem çizgide hem file önünde dünyanın bir numaralı kadın tenisçisi yapmıştır. İlk olarak 2002 yılında kazandığı bir numarayı günümüzde de sürdürmektedir. Dünyanın en iyi kadın tenisçisi olma unvanına erişmesinde ise kazandığı birinciliklerin payı oldukça büyük.

Grand Slam tek şampiyonlukları arasında dünyanın en prestijli liglerine ve turnuvalarına rastlamak mümkündür. Wimbledon, Avustralya Açık, Amerika Açık, Fransa Açık gibi liglerde ardı ardına yıllar boyunca birincilik potasını kimseye bırakmamıştır. Ancak kardeşi Venus Williams ile parlamasının en büyük etkenlerinden birisi de Olimpiyatlar olmuştur. Hem tekil olarak 2012 yılında aldığı altın madalya hem de üç kez kadınlarda çiftlide birinci olmaları spor dünyasına bomba gibi düşmüştür.

Günümüz spor duayenlerinin Tenisin kraliçesi olarak adlandırdıkları Serena Williams gerek fiziksel açıdan gerekse mental açıdan eşi benzeri bulunmayan bir oyuncudur. Tenis kariyerinde birçok önemli maçı geriye düşmüşken ve artık hiçbir umut kalmamışken muazzam bir konsantrasyon sonrasında kazanmayı başarmıştır. Bu noktada dünyanın ilkleri arasında sayılabilen ve ondan başka kimsenin başaramadığı Grand Slam şampiyonlukları dahi bulunmaktadır. Dolayısıyla Serena Williams için Tenis’in gelmiş ve gelecek en başarılı kadın temsilcisi diyebilmek mümkündür.

2016 NCAA Finali’nde Dramatik Son

Bir NBA Emektarı: Tim Duncan