Nevşin Mengü‘nün 2 yıl önce verdiği bir röportajla başlayalım. Belki sizin de aklınızdaki ilk sorunun, “Nasıl başladı bu triatlon sevdası”nın cevabı burada:
Ben 10 kilometre ve yarı maraton zaten koşuyorum, beraber koşulara katıldığım arkadaşlarım var. Türkiye’de ‘Iron Man’in ilk kez yapılacağını öğrendiğimizde “Katılalım mı?” dedik. Hazırlanmaya başladık. Hazırlanırken “E bir ara da İstanbul tam maratonu koşalım, Antalya tam maratonu da koşalım hatta ‘Spartan’ diye başka bir koşu geliyor, onu da aradan çıkaralım” dedik. Ne varsa katılıyoruz ama iyi oluyor.
“Kafamı temizlemek için spor yapıyorum”
Bu şekilde triatlon dünyasına adımını atan Mengü, daha sonraki dönemde oldukça yol aldı ama ana motivasyonu bir anlamda aynı: “Çok yarışmacı biri değilim aslında. Zaten bir yerde uzun, orta mesafe triatlonda kendi kendine yarışıyorsun, öyle sprint mesafeler gibi kıran kırana geçmiyor. Çok farklı seviye ve yaş gruplarından insanlar katıldığı için herkes kendine göre en iyisini yapmanın peşinde. Ben kafamı temizlemek için spor yapıyorum. Bu tip yarışlar hem fiziksel hem zihinsel acıya dayanıklılığı arttırıyor biraz da ondan bu yola girdim.
“Sosyal hayatınız azalıyor”
Medya dünyası çalışanlarının spor yapmaya en az zaman bulabileceği alanlardan. Hele Mengü gibi neredeyse profesyonelliğe yaklaşan bir spor temponuz varsa bu zorluğu ikiyle çarpmanız lazım. İşte burada feragat devreye giriyor:
“İşle birlikte bunu sürdürmek zor elbette. Sosyal hayatınız bayağı azalıyor. Yani, ya biri ya biri! Sabah erken kalkıp antrenman yapmam lazım. Akşam yapma şansım yok malum, yayınım saat 21:00’de bitiyor. Bazı günler üst üste sabah iki antrenman yapmam gerekiyor. Hem kuvvet antrenmanı hem yüzme gibi ya da bisiklet üstü koşu. Akşam eve gelip mümkün olduğunca sakin bir gece geçirip yatıyorum.”
“İlk başlarda aman bitireyim de diyordum”
Mengü başka bir röportajında “İnsan uzun mesafe gidebilmeyi yaş aldıkça öğreniyor. Gençken hızlı koşarsın ama kısa koşarsın; yaşlandıkça yavaşlarsın belki ama dayanıklılığın ve sabrın artar. Hayat böyle bir şey işte” demiş. Bunu biraz açmasını istiyoruz: “Triatlon insana sabretmeyi öğretiyor. İlk zamanlar “Aman sağ salim bitireyim” derken, şimdi “Zamanım daha iyi olsun”, “Şu yönümü daha çok geliştireyim” gibi şeylerin peşinden gidiyorum. Biraz daha taktik teknik düşünmeye başladım.”
Mengü, kısa mesafe triatlonu “çok hızlı olmaya çalıştığın” için acılı diye tanımlıyor: “Mesela geçen sene Türkiye Yaş Grubu Kadınlar Duatlon Şampiyonu oldum. Ciğerin patlarcasına koşuyorsun Allah ne verdiyse, ama keyfi çok acayip.” Uzun mesafede ise acının dozajı artıyor: “Canın çıkıyor vücutta her şey tükeniyor, kafan gidiyor geliyor. Zaten bunun üzerine yapılmış çalışma var, triatlon acı eşiğini arttırıyor diye. Milli triatletimiz Ece Bakıcı, gencecik pırıl pırıl bir kız, ciddi bir sakatlık geçirdi. Kızcağızın bacağında stres kırığı olmuş, bacak iflas edip yere yığılana kadar fark etmedi düşünsenize.
Hedefte Paris Maratonu var
Daha önce İstanbul ve Antalya maratonlarını koşa Mengü, o zamanlar için “iyice sersemdim, kafamın dikine gittim! Bir antrenman sistemim yoktu, iyi zaman yapamadım. Zaten ilk İstanbul Maratonu’nda canım çok yandı. Bitirdikten sonra hissettiğim o acıyı anlatamam diye anlatıyor. Şimdi hedef Nisan’da Paris Maratonu. Ayrıca bu sezon federasyonun triatlon yarışları ve Ağustos’ta Vichy Yarı Ironman’a katılmak istiyor Mengü.
Maraton araya sıkışacak, ama tabii tüm bu antrenmanlar birbirini de besleyecek. Triatletlerimizden Oksal Özdol’la düzenli bir antrenman programı uyguluyoruz. Bana yardımcı oluyor sağ olsun. Ona emanet ettim kendimi “Eti senin kemiği de senin al hocam” diye! Bakalım nasıl olacak, göreceğiz!
“Yüzmede zayıfım”
Triatloncu olup maratona hazırlanmanın avantajlarını ve dezavantajlarını soruyoruz Mengü’ye: “Triatlonda en sevdiğim branş koşu. Ocak ortası uzun uzun koşular başlar. Baştan başa Avrupa yakasını koşarız ne yapalım. Triatlon programında haftada bir gün uzun koşu oluyor sanırım onun mesafesi daha uzun olacak. Hafta içi şiddetli koşuları da aksatmadan en önemlisi kaytarmadan yapmalı. Bol da yüzmem lazım, en zayıf branşım o. Kasım ortasında antrenman olsun diye Heybeliada’da yüzme antrenmanı yaptık soğuktan yüzüm uyuştu konuşamadım bir süre. Havuzda bu sene biraz daha zorlayarak, daha zaman hedefli yüzmeler başladı. ”
“Eliptikte gıy gıy gitmiyoruz arkadaş”
Antrenmanlarda heavy metal ve R&B dinliyor Mengü. Sizin için seçtiği şarkılara geçmeden önce son sözü kendine has üslubuyla ona bırakıyoruz:
“Yani işte valla triatlon dediğin bu, habire “push push”. “Eliptiğe çıkayım, gıy gıy gideyim arkadaş” kafasında olmuyor, hep bir ciğer sızlayacak!
Nevşin Mengü’nün Antrenman Şarkıları
-
- Tool – Sober
- Limp Bizkit – My Way
- Korn- Rotting In Vai
- Chevelle – Send The Pain Below
- Incubus – Pardon Me
- Kings of Leon – Lose Somebody
- Nirvana – Smells Like Teen Spirit
- Metallica – Enter Sandman
- Mechina – Cryoschock
- Eminem – Till I Collapse
- Lamar – M.A.A.D City
- Kanye West – Mercy 1
- Jay Z – Renegade
- Jeezy-G -Wagon
- Big Sean – Bounce Back