Yaya Toure’nin Birleşmiş Milletler Çevre Programı’nın bir iyi niyet elçisi olduğunu, yasa dışı fil avlama ve çevre gibi konularda farkındalığı arttırmak için kampanyalara imza attığını biliyor muydunuz?
- 2003 yılında Arsenal ile sözleşme imzalayacakken, İngiltere’de iş izninin çıkması vakit aldığı için İngiltere’de oynamaktan vazgeçen Toure’nin Belçika Ligi’nde oynadığı Beveren’den Ukrayna temsilcisi Metalurh Donetsk’e transfer olduğunu;
- Puma sponsorluğunda anavatanı Fildişi Sahilleri olmak üzere, Afrika kıtası genelinde bir çok bağış ogranizasyonuna katıldığını;
- Toure için “antrenman bitti” diye bir kavramın olmadığını ve antrenörün oyuncuları duşa gönderdiği vakit aslında gerçek antrenmanın kendisi için başladığını, zayıf yönlerini güçlendirmek ve serbest vuruşlarını geliştirme için durmaksızın çalıştığını;
- Birleşmiş Milletler Çevre Programı’nın bir iyi niyet elçisi olduğunu, yasa dışı fil avlama ve çevre gibi konularda farkındalığı arttırmak için kampanyalara imza attığını;
- Yaşadığı şehrin takımı ASEC Mimosas’a katılana kadar yani 10 yaşına kadar futbol ayakkabısı olmadığını;
- Manchester City’e transfer olmadan önce Yunanistan’da Olympiakos FC, Fransa’da AS Monaco ve 2007-2010 yılları arasında dünya devi Barcelona için oynadığını;
- Afrika kökenli oyuncuların yoğun olduğu K.S.K. Beveren takımına geldiğinde takım arkadaşlarının onu futbol ayakkabısı olmayan ve fakirlikten geldiği için de oldukça içine kapanık bir genç adam olarak hatırladıklarını;
- Abisi Kolo Toure’nin de profesyonel bir futbolcu olarak Liverpool FC’de oynadığını;
- 2011 yılına gelene kadar Afrika’da yılın futbolcusu ödülünü 12 sene boyunca sadece forvet oyuncularının aldığını, o yıl ise uzun bir aradan sonra bir orta saha oyuncusu olarak Yaya Toure’nin kazandığını;
- Lübnan’ın Al-Safa takımında oynayan küçük kardeşleri İbrahim Obyala Toure’nin 28 gibi genç bir yaşta kanserden hayatını kaybettiğini ve Toure kardeşleri haberi Brezilya Dünya Kupası sırasında Kolombiya-Fildişi Sahilleri maçından sonra aldıklarını;
Biliyor muydunuz?