Yaklaşık 5000 yıl önce Hindistan’da ortaya çıkan yoga, bugün dünyanın birçok farklı coğrafyasında oldukça popüler bir egzersiz biçimi olmayı sürdürüyor. Hint topraklarından dünyaya yayılan bu öğretinin çok sayıda farklı tanımı olsa da en basit anlatımıyla yoga, zihinsel ve fiziksel olarak daha iyiye gitmeyi hedefleyen hareketler bütünü olarak adlandırılıyor. Yama, Niyama, Asana, Pranayama, Pratyahara, Dharana, Dhyana ve Samadhi ismi verilen 8 aşamadan oluşan bu öğreti hakkında kalıplaşmış bazı yanlış yargılar var. Bu ön yargılar kimi zaman yogaya başlamak isteyen kişilerin önünde önemli bir engel teşkil edebiliyor. Ancak fiziksel ve ruhsal anlamda kişiye çok büyük faydalar sağlayan bu öğretinin derinlerine inildikçe aslında gerçek sanılan birçok bilginin şehir efsanelerine dayandığı görüyoruz. İşte yoga hakkında doğru bilinen yanlışlar:
Esnek veya Fit Olmak Şart Değil
En popüler yoga pozları sebebiyle bu öğreti genellikle oldukça esnek kişilerle özdeşleştiriliyor. Ancak gerçekte yoga, yalnızca esnek vücuda sahip kişilere yönelik bir egzersiz uygulaması değil. Üstelik yogaya başlamak için fit olmanız da gerekmiyor.
Hatta bir diğer deyişle fit ve esnek olmaktan ne kadar uzaksanız yogaya başlamaya o kadar ihtiyacınız var demektir. Çünkü zaten yoga egzersizleri kişiyi daha esnek ve fit hale getirmeyi hedefliyor. Daha önce herhangi bir spor yapmamış kişilerin her spor dalında olduğu gibi yoga yaparken de başlarda biraz zorlanması normal. Ancak farklı vücut tiplerine uygun yoga pozları başlangıçta vücudunuzun giderek esnemesini ve çok daha zor pozlara uygun hale gelebilmesini sağlıyor.
Yoga Yapmak İçin Stüdyoya Gitmeniz Gerekmiyor
Yoga hakkında doğru bilinen yanlışlardan bir diğeri ise bu öğretideki egzersizleri uygulamak için mutlaka bir yoga stüdyosuna gidilmesinin gerekliliği. Hem bedensel hem de ruhsal gelişiminize odaklanan bu öğreti yalnızca fiziksel hareketlerden oluşmuyor. Ruhsal açıdan yaptığınız egzersizlere odaklanmanız, yoga uygulamasında başarılı olmanın en önemli kriterlerinden birini oluşturuyor. İşte tam da bu yüzden kendinizi en rahat hissettiğiniz yerde yoga egzersizlerinizi uygulamanız çok önemli. Tabii ki bir yoga stüdyosunda ve hoca eşliğinde çalışmak da oldukça faydalı olabiliyor ancak bu olmazsa olmaz değil.
Yoganın Cinsiyeti Yok
Popüler kültürde genellikle bu konuda kadın figürlerin ön planda olmasından dolayı yoga bazen yalnızca kadınlara özgü bir öğreti olarak değerlendirilebiliyor. Ancak işin aslı hiç de öyle değil. Yoga binlerce yıl önce erkekler tarafından bulunmuş bir öğreti ve dünyanın dört bir yanında milyonlarca erkek tarafından uygulanmaya devam ediyor. Her ne kadar yoganın en popüler pozları fazlaca esneklik gerektirmeleri itibarıyla kadınlarla özdeşleştirilse de erkek vücuduna da uygun birçok yoga egzersizi var. Yoga yapan erkeklere “yogi” kadınlara ise “yogini” adı veriliyor.
Yoga Pozları Öğretinin Bir Parçası Ancak Temeli Değil
Yoga dendiğinde akla ilk gelen imgeler, adeta akrobatik hareketleri andıran yapılması oldukça zor pozlardan oluşuyor. Evet, yoga pozları bu öğretinin önemli bir bölümünü oluştursa da temel bunun üzerine kurulu değil. Yani kafanızda canlanan ve gerçekleştirilmesi oldukça zor yoga pozlarını hiç denemeden bile gerçek anlamda yoga yapabilirsiniz. Yogada hedef zihinsel odaklanmayı sağlamak ve farkındalığı en üst düzeye çıkarmak. Bunları yaparken fiziksel olarak hangi hareketlerde bulunacağınız ise sizin tercihinize ve vücut tipinize kalmış.
Binlerce yıllık geçmişiyle fiziksel ve ruhsal gelişim alanında kendini kanıtlamış bir öğreti olan yogaya başlamak isterseniz siz de Barcin.com’daki yoga ürünlerine göz atabilirsiniz. Yoga matı, yoga minderi gibi ekipmanların yanı sıra en zorlu yoga pozlarında bile rahatınızı bozmadan egzersizinizi gerçekleştirebilmenizi sağlayan yoga kıyafetlerinin tümüne Barcin.com üzerinden ulaşabilirsiniz.