Geçtiğimiz hafta UEFA Kupası çeyrek final ikinci maçında, yarı finalist olmak için Lyon ile karşılaşan Beşiktaş, Vodafone Arena’daki mücadeleyi penaltılar sonucu kaybetmiş ve elenmişti. Türk futbol tarihinde mutlaka hatırlanacak olan bu maç, akıllara yakın zamanda oynanan ve nefes kesen birçok mücadeleyi de getirdi. 2000’li yıllarda UEFA Kupası ve Şampiyonlar Ligi’nde oynanan, finale yaklaştıkça heyecanı daha da yükselen maçlar arasından, unutulmayan bazı finalleri hatırlıyoruz.
AC Milan – Liverpool (2004/05)
2005 baharında Şampiyonlar Ligi’nde eşleşen İngiliz ekibi Liverpool ve AC Milan’ın karşı karşıya geleceği mücadelenin Türk futbolseverler açısından da oldukça önemli bir yeri vardı. Cafu, Kaka, Crespo,Gattuso, Maldini gibi isimlerden oluşan olağanüstü kadrosu ile AC Milan; Milan Baros, Gerrard, XabiAlonso, Harry Kewell ve dahasının yer aldığı Liverpool’la İstanbul Atatürk Stadyumu’nda karşı karşıya geliyordu. İlk yarısı 3-0 AC Milan aleyhine biten maç, ikinci yarının sonunda 3-3’lük bir skorla eşitlenmiş ve penaltılar sonucunda kazanan taraf Liverpool olmuştu. O büyülü anları aşağıdaki video ile hatırlayalım.
Galatasaray – Arsenal (1999/2000)
Şüphesiz Türk futbol tarihinin en parlak dönemlerinden biri olan 2000’li yılların başları, özellikle Galatasaray için dönüm noktalarından olmuştu. Kopenhag’daki Parken Stadı’nda karşı karşıya gelen Arsene Wenger yönetimindeki Arsenal, Fatih Terim’li Galatasaray için kendini ve takımını her şeye hazırlamıştı. Hakan Şükür, Arif Erdem, Ergün Pembe, Bülent Korkmaz, Taffarel ve Hagi’li kadrosu ile belki de kulüp tarihinin en başarılı isimleri Arsenal’e karşı sahada adeta son ana kadar inanılmaz bir mücadele ile oynamışlardı. 90 dakikanın sonunda Hagi’nin çift sarı karttan dolayı maçtan çıkması en önemli oyuncularından birini kaybeden Galatasaray, penaltılar sonucunda 4-1 kazanmış ve UEFA Kupası’nın sahibi olmuştu.
Monaco – Porto (2003/2004)
Kendine has tarzı ve sakinliği ile tanınan Mourinho’nun2002’de başına geçtiği Portekiz kulübü Porto ile hemen ertesi yıl UEFA Kupası’nı kazanması futbol dünyasında oldukça ses getirmiş ve Portekizli teknik direktörü herkesin tanımasını sağlamıştı. UEFA Finali’nde bir sonraki yıl da finale kalma başarısını gösteren Mourinho, bu kez Monaco ile karşı karşıya gelen takımı Porto’yu oldukça etkili bir sistem ile hazırlamış; Carlos Alberto, Deco ve Alenichev’in attığı 3 golle de kupayı evlerine götürmelerini sağlamıştı. İki sene üst üste UEFA Kupası’nı kazanan ilk takım olma unvanını elde eden Porto da böylece tarihe geçti. Kupanın ardından gelen en beklenmedik hamle ise Mourinho’nun uzun yıllar sürecek olan Chelsea macerasına başlamak üzere İngiltere’ye transfer olması oldu.
Real Madrid – Atletico Madrid (2013/2014)
Arda Turan’ın transferinin ardından daha da sık takibe alınan liglerden olan İspanya ligi La Liga’da mücadele eden iki takım Atletico Madrid ve Real Madrid, bu kez Lizbon’da Şampiyonlar Ligi finali için karşı karşıya gelmişti. Atletico Madrid’in uzun zaman süren sessizliğini bozduğu ve La Liga şampiyonluğuna ulaştığı sene olan 2014, aynı zamanda Diego Simeone yönetimindeki takımın Şampiyonlar Ligi’nde de final oynaması ile zirve yapmıştı. Real Madrid karşısında ilk yarıda Godin ile öne geçen Atletico Madrid, SergioRamos’un 90+3’te attığı gol ile nam-ı diğer bozguna uğramıştı. Kendilerini galibiyete şartlayan Atletico Madrid, uzatmalarda Real Madrid’in attığı 3 golle kupaya veda etmiş ancak bu efsanevi geri dönüş ile de hatırlanmıştı