Zeljko Obradovic yönetiminde üst üste üçüncü kez Turkish Airlines Euroleague’de Final Four’da mücadele edecek olan Fenerbahçe, İstanbul’da kendi taraftarlarının önünde kupayı tarihinde ilk kez müzesine götürmek istiyor. Fenerbahçe’nin final yolundaki ilk rakibiyse güçlü İspanyol temsilcisi Real Madrid. 2015 yılında Olympiacos’u yenerek şampiyon olan Real Madrid, bu sene de Final Four’a bir diğer İstanbul temsilcisi Darüşşafaka Doğuş’u dört maç sonunda eleyerek geldi.
Sinan Erdem Arena’da 19-21 Mayıs tarihleri arasında gerçekleşecek Final Four öncesinde temsilcimiz ve rakibinin kadrolarından öne çıkan üç eşleşmeyi mercek altına alıyoruz.
Bogdan Bogdanovic – Luka Doncic
İki takımı da bu seneki Final Four yolculuğunda en kilit anlarda sırtlayan iki isim, Fenerbahçe – Real Madrid maçının en heyecan verici eşleşmelerinden birini oluşturuyor. Fenerbahçe’nin Panathinaikos’u 3-0’la süpürdüğü playoff serisine özellikle deplasman maçlarında sergilediği inanılmaz performanslarla damga vuran Bogdan Bogdanovic için sarı lacivertli takımın en önemli kozu diyebiliriz. Sırp guard, son yıllarda gittikçe olgunlaşan oyunuyla en kritik anlarda sorumluluk almaktan kaçınmadı ve Panathinaikos serisine normal sezon ortalamalarının çok daha üstüne çıkarak 19.3 sayı, 7 ribaunt ve 4 asistlik katkı sağladı.
Turkish Airlines Euroleague’de yılın en çok konuşulan genç yeteneklerinin başında gelen Sloven oyuncu Luka Doncic, altyapısından yetiştiği Real Madrid’in an itibariyle en formda ismi. Playoff’un ilk iki maçındaki etkisiz görüntüsünün ardından İstanbul’da Darüşşafaka Doğuş’un direncini kıran oyuncu olan 1999 doğumlu Doncic, tükenmek bilmeyen enerjisiyle Fenerbahçe savunmasının en çok dikkat etmesi gerektiği isimlerden biri.
Bobby Dixon – Sergio Llull
Heyecan verici yarı final eşleşmesinde oyun kurucuları da büyük bir düello bekliyor. Turkish Airlines Euroleague’de hem normal sezonun hem de playoff’un en çok üç sayı isabeti bulan oyuncularından biri olan Bobby Dixon’ın hücum performansı, Fenerbahçe için sezon boyunca belirleyici oldu. Playoff’ta 13 sayı ortalaması tutturan Bobby Dixon’ın ikinci maçta olduğu gibi 6 top kaybı yaptığı bir senaryo, hızlı hücum konusunda uzman olan Real Madrid’in fazlasıyla işine gelir.
İspanyol temsilcisinin ilk beşinin vazgeçilmez isimlerinden olan Sergio Llull, an itibariyle Avrupa basketbolunun en dominant oyuncularından biri. Normal sezon boyunca 16.4 sayı ve 6 asist ortalamasıyla mücadele eden oyun kurucu, Darüşşafaka Doğuş karşısında taraftarlarının kendinden beklediği performansı sahaya yansıtmayı başardı. Takımının oyununa yön veren bir numaralı etken olan Llull’u mümkün oldukça devre dışı bırakmak, Fenerbahçe savunmasının bir numaralı hedefi olacaktır.
Ekpe Udoh – Gustavo Ayon
Fenerbahçe’nin performansıyla en fazla güven veren oyuncularından biri de şüphesiz ki ABD’li pivot Ekpe Udoh. Tüm sezon boyunca pota altında gösterdiği soğukkanlı mücadeleyle sarı lacivertli takımın liderlerinden biri olan Ekpe Udoh, Panathinaikos serisinin ikinci maçında 14’te 11 isabetle 22 sayı buldu ve tam 9 ribaunt topladı. Udoh’un skora katkısının yanı sıra savunma direnciyle hem takım arkadaşlarını hem de taraftarı harekete geçirecek önemli bir anahtar oyuncu olduğunun da altını çizmekte fayda var.
Real Madrid cephesinin en istikrarlı oyuncularından biri olan Gustavo Ayon, takımının bu sezon oynadığı hiçbir Euroleague maçını kaçırmadı ve tamamına ilk beşte başladı. Normal sezonda 10 sayı ortalamayla oynayan Meksikalı pivot, dört maçlık playoff serisinde sayı ortalamasını 14’e çıkarırken; normal sezondaki ribaund ortalamalarını da 5’ten 7.3’e çıkardı. Udoh gibi iki pota altında da aktif olan atletik uzun, hücum ribauntlarındaki aktifliğiyle de takımı için ikinci şans sayılarını kovalıyor.