Hiç düşündünüz mü? Bir günde internet, telefon ve televizyona kaç saatinizi harcıyorsunuz? İşe başlamadan hemen önce, yemeğinizin gelmesini beklerken, uyumadan önce hatta arkadaşlarla keyifli bir sohbetin ortasındayken bile elinize telefonunuzu aldığınızda zaman sanki duruyor ve o an için önemli olan tek şey kim nereye gitmiş, kiminle nasıl gezmiş oluyor. Tabii ki herkes bu kadar teknolojinin nimetlerine düşkün olmayabiliyor ama her geçen gün dünyada artan teknoloji bağımlılığı korkulması gereken seviyelere yaklaşmış durumda. Rakamlarla konuşmak gerekirse, kısa bir süre önce yapılan bir araştırmaya göre günde ortalama 5 saatimizi mobil telefonlarımızla “oynayarak” zaman geçiriyormuşuz. Artık “an”dan zevk almak yerine takipçilerimizden gelen “like”lardan zevk alır hale geldiğimizde aşikar. Mesela bir konser izlediğinizi düşünün. En sevdiğiniz şarkı çalıyor, siz hemen telefonunuzla instagram’a fotoğraf atma peşindesiniz. Durup şarkıyı ve performansı o an hissetmek yerine sosyal medyaya malzeme çıkarmakla meşgul oluyorsunuz. İşte bu noktada kafalar bazen karışabiliyor. Kendimizi çok iyi hissettiğimiz için mi sosyal medyada bunu paylaşıyoruz yoksa paylaşım yapabilmek için keyif almış gibi mi yapıyoruz. Peki ne yapmalı? Kendimizi kapattığımız evlerden, ofislerden, plazalardan uzaklaşmalıyız. Yüzümüzü doğaya, yeşile dönüp, ruhumuzu arındırmalıyız. Kısacası doğada kamp yapmalıyız. Çünkü anca o zaman kendinizi daha iyi hissedecek, daha sağlıklı ve dinç olacaksınız.
Bunlar yeterli gelmediyse şu an telefonları bırakıp, neden doğada kamp yapmanız gerektiğini 5 bilimsel gerçekle anlatalım.
- Biyolojik Saatinizi Sıfırlar
Uykuya dalmakta güçlük çekiyor, en sevdiğiniz diziyi tekrar tekrar izleseniz de uykuya çok zor dalıyorsanız yalnız değilsiniz! Bu olay birçok insan için ciddi bir sorun. Ancak unutulan bir gerçek var. Siz uyumak için kullandığınız televizyon, yaydığı mavi ışık sebebiyle uykuya dalmanızı güçleştiriyor. Uyku anında salgılanan melatonin hormonu televizyon açıkken daha az salgılanmaya başlıyor ve uykunun kalitesinde ciddi bir bozulmaya sebep oluyor. Eh tabii bunu sürekli yaptığınızda da uyku düzeninizde kalıcı hasarlara sebep oluyorsunuz.
Sağlıklı bir uyku için melatonin şarttır, melatonin içinse zifiri bir karanlık. Bunun için en ideal ortam ise elektriğin olmadığı bir lokasyonda kamp yapmak. Doğada kamp gibi zifiri karanlıkta uyumak melatonin seviyesinde inanılmaz bir iyileşmeye sebep oluyor. Hatta sadece bir hafta sonunu kampta geçirmek biyolojik saatinizi sıfırlamanıza ve resmen yeni baştan başlamanıza sebep oluyor.
Hatta yapılan çalışmada, bir haftasonu kamp yapan katılımcıların evde kalan kontrol grubuna kıyasla daha öne uyuyup uyandıkları ortaya çıktı. Ancak çalışma, eve geldiğinizde uyku saatinizden önce ekrana bakmaya devam ederseniz eski halinize dönmenizin bir o kadar kolay olduğunu belirtti. Bu yüzden güneş batana kadar dışarıda kalmaya ve yatmadan hemen önce teknolojik aletleri kullanmamaya özen gösterin.
- Yaratıcılığınızı Artıracak
Reklam yazarısınız ve ödüllük bir fikir bulmanız gerekiyor yahut işinizle ilgili pratik bir yol bir çıkış noktası bulmanın peşindesiniz. Konu ne hakkında olursa olsun ihtiyacınız olan biraz kretiflik biraz da ilhamsa, alın size doğada kamp yapmak için bir sebep daha!
Yapılan bir çalışmaya göre, açık havada vakit geçirmenin gerçekten yaratıcılığı teşvik ettiği ve dikkat yeteneğinizi arttırdığı gözlemlenmiş. Yapılan çalışmada, katılımcılar dört gün boyunca doğayla başbaşa bırakılmış ve her türlü teknolojik aleti kullanmaları yasaklanmış. Doğa yürüyüşü yapmak, kamp ateşi yakmak ve çadır kurmak gibi doğa aktiviteleri yapmaları ise serbest bırakılmış. Yaptıkları bu doğa gezisi süresince katılımcılar, çeşitli yaratıcılık testleri yapmak zorunda bırakılmışlar. Bu süre içinde araştırmacılar, katılımcıların test puanlarında yüzde 50’lik bir artış görüldüğü saptanmış. Yani doğada, şehir hayatının karmaşasına kıyasla çok daha kreatif işler çıkarmışlar.
Teknoloji yoğun dikkat gerektirerek, vücudumuzu fazla yormanıza sebep oluyor. Doğa ise beynimiz için masaj gibidir. Doğadayken yanan kamp ateşine saatlerce hiçbir şey düşünmeden bakabilir, güne kuşların cıvıltısı ve rüzgarın sesiyle uyanabilirsiniz. Doğa stresten uzaklaşıp, kendinize gelmenizi, enerjinizi toplamanızı sağlar.
- Daha Becerikli Olacaksınız
Diyelim ki açlıktan mideniz kazınıyor ancak buzdolabında yemek yapmak için çok az malzemeniz kalmış. Yahut evde egzersiz yapmak istiyorsunuz ancak herhangi bir ekipmanınız yok. Çözümü çok basit; dışarı çıkın! Evde oturup açlığınızla inatlaşmak yerine dışarı çıkın ve o an canınızın çektiği ne varsa onu yiyin.
Doğada zaman geçirmenin en önemli kazanımı da bu: hızlı problem çözebilme yeteneği ve bilinci. İmkansızlıklar içinde çözüm bulabilmek, alternatif senaryolar yaratabilmek. Sanmayın ki bu yetenek size sadece doğaya çıktığınız için geliyor. elbette değil. doğada yaşamak, sık sık kamp yapmak teknolojiden uzak kalmanızı ve bunun sonucu olarak beyninizin problem çözme ve çoklu iş yapabilme yeteneklerini geliştirmenizi sağlar.
Her şeyi google’a sormayı alışkanlık haline getirenler için doğayı keşfetmek oldukça ilginç bir deneyim olacaktır mutlaka ama bu kadar teknoloji içine gömülmeden ve vakit kaybetmeden başlamak gerekir.
- Modunuz Yükselecek ve Öz saygınız Artacak
Eğer kendinizi hayata karşı stresli ya da bataklıkta gibi hissediyorsanız, ki hepimiz öyleyiz, yine çözümü doğada bulabilirsiniz. Evet, doğada kamp yapmak sizi inanılmaz rahatlatır ama illa ki kamp yapmak zorunda değilsiniz. Günübirlik trekking yürüyüşleri de zihninizi birkaç saat boşaltmanız için mükemmel olacaktır. Yürüyüş için ihtiyacınız olan tek şey mevsimine uygun bir trekking bot. Sonbahar, kış ayları için ayağınızı sımsıcak tutacak outdoor ayakkabı modeli önerdiğimiz yazımıza göz atabilirsiniz.
Üstelik yapılan bir çalışma gösteriyor ki doğada yapacağınız 90 dakikalık bir yürüyüş depresyon riskini azalttığı gözlemlenmiş. Araştırmanın devamında ise iki grup denek biri kentsel alanda ve biri doğada olmak üzere aynı sürelerde yürüyüşe çıkarılıyor. Her iki grupta da fizyolojik olarak hiçbir farklılık görülmezken beyin taramalarında zihinsel bir farkın oluştuğu gözlemlenmiş. Doğada yürüyüşe çıkan grupta, beynin negatif düşünceden sorumlu kısmında sinirsel aktivite azalmış. Yani kısa bir doğa yürüyüşünde bile ruhsal olarak iyileşecek, kötü düşüncelerden arınabileceksiniz.
- Sağlığınızı Olumlu Etkileyecek
Bir derenin yanındaki kayanın üzerinde oturup suyun ve kuşların cıvıl cıvıl sesleriyle çevrelendiğinizi düşünün. Meditasyon yapıyormuşsunuz gibi geliyor değil mi? Bunun bir nedeni var: Sessizlik sizin ve sağlığınız için gereklidir.
Psikologlara göre “gürültü kirliliği” yüksek tansiyon, stres ve ölümcül kalp krizlerine neden olabiliyor.
Şehir işe, okula, toplantıya yetişme derdi içinde olan herkes için çok kaotik ve gürültülü bir yer. Trafik, araçların gürültüsü, şehir, insan gürültüsüyle doluyken gün içinde sessiz alan bulabilmek neredeyse imkansız hale geliyor. Oysa doğa öyle mi? Gece olduğunda rüzgarın ve yanan ateşin sesinden başka bir şey duyamazken sabahları duyduğunuz tek şey kuşların cıvıltısı oluyor. üstelik sadece kuş, ağaç, yeşillik içinde öylece durmak zorunda da değilsiniz. Mesela doğa içinde yapabileceğiniz adrenalin ve zevk seviyesi yüksek oryantiring bunlardan biri oryantiring nedir diyenlerdenseniz sizi buraya alalım!
Özetle, hiperaktif ortamlardan çıkıp doğada zaman geçirerek zihninizin, uzun vadede daha sağlıklı olmasını sağlayabilirsiniz.
