Günümüz futbolunu diri tutan bir kaç büyük teknik direktör var. Bunlardan belki de en önemlisi Pep Guardiola, şu anda Bayern Munich’i bir şef gibi yönetiyor. Gelecek yıl ise Premier Lig’in gedikli takımlarından Manchester City’nin başına geçmeye hazırlanıyor. Pep’e bir gazetecinin yönelttiği bir soru aslında Avrupa’nın dev takımlarının başına geçen isimlerin ne kadar dahi adamlar olduğunu bir kez daha gösteriyor. Soru şu: “Pep, sence dünyanın en iyi forveti kim?”, Pep’in cevabı “Dünyanın en iyi forveti bence boş alan.” İşte yıllardır devam eden Barcelona saltanatının İspanya’da sürmesini sağlayan, Luis Enrique’nin sadece yeni transferlerle devam ettirdiği sistem, bir boş alan stratejisi.
Pas ver, boş alana kaç, pas ver, boş alana kaç. Karşı takımı topla oynama oranında tamamı ile ezen Barça, top hakimiyeti ile karşı tarafı güçsüz kılarak psikolojik olarak daha maçın ilk dakikalarından karşıya üstünlüğünü kabul ettiriyor. Tiki-taka, her şeyin ötesinde takım birlikteliği; futbol sahası ve boş alan geometrisinin doğru anlaşılması üzerine kurulmuş bir sistem.
Tiki-taka aslında kısa paslar ve hareketle topu kaleye sokmanın bir stili. Birçok farklı kanal üzerinden kısa paslarla topun 18’in içine kadar taşınması ve bu süreç içerisinde de sabırlı olmak ve her şeyden de daha önemlisi topa sahip olmak. Aslında bu üç şey bütün tiki-taka sisteminin oluşmasını sağlıyor fakat bunun alt kategorileri de var tabii ki. Yani birey birey oyuncuya düşen sorumluluklar. Ama özünde Tiki-taka stili oyun, beraberinde devamlı saha içinde gezinmeyi; orta saha oyuncuları arasında pozisyonel değişiklikleri ve çetrefilli, girift bir şablonda top sürmeyi içeriyor. Yani, bir-iki keskin dokunuş dışında ayağında topu tutmayan bir sistem. Tiki-taka aynı zamanda defansif ve ofansif. Yani takım her daim, topa sahip olduğu için, defanstan hücuma ya da hücumdan defansa geçişler yapılmasına gerek duyulmuyor.
Pep’in Barcelona’da olduğu yıllarda Hollandalı efsane oyuncu ve antrenör Johann Cruyff’un “total futbol”undan etkilenerek kendi takımına yansıttığı Tiki-Taka, 2003-2004 yılları arasında Arsene Wenger’e Arsenal’le Premier Lig şampiyonluğunu getiren sistemin ta kendisi. Barcelona’ya ilk geldiği senelerde Pep, şu cümleyi kurarak Tiki-Taka’nın başarılı olacağının sinyallerini vermiştir. “Kupaların ya da şampiyonlukların sözünü veremem, ama taraftarlar bizimle gurur duyacaklar.” Bu set oyunu kendisine 3 La Liga, 2 Şampiyolar Ligi Şampiyonluğu getirirken, Barcelona halen miras bıraktığı Tiki-Taka’nın meyvelerini yemektedir.