Bu hafta da dünya futboluna damga vurmuş futbol sistemleri üzerine yazmaya devam ediyoruz. Modern futbolun ilham kaynağı olmuş bu sistemler, günümüz dünyasında farklı sürümlerle karşımıza çıkmaya devam ediyor. Bu da demek oluyor ki, şu anda uygulanan her futbol sistemi ya da sahaya yansıyan taktiğin bir esin kaynağı var. 1980’lerin sonu 90’ların başında “top geçer, adam geçmez”in en iyi hayata geçirildiği Catenaccio, static bir defans oyunu olarak “Beton”, sahayı üçe bölerek bloklar arası mesafeyi keskinleştiren ve libero kavramını futbol terminolojisine sokan 4-2-4 ve niceleri. İşte futbolu bir kurumsal bir yapıya dönüştüren birkaç sistem daha…
1)Catenaccio Sistemi
1990’ların efsane Milan takımı tarafından uzun yıllar uygulanmış bir sistemdir. Şöyle bir defans düşünün, Tasotti, Baresi, Costacurta ve Maldini. Kim böyle bir dörtlüye hücum etmek ister ki? Sürgü sisteminin değişik bir uygulanışıdır. Catenaccio sisteminde tüm rakip forvet oyuncularına bir savunmacı verilir (adam adama müdafaa) ve bir forvet oyuncu da geride oynar. Günümüzde terk edilmiştir.
2)Beton Sistemi
Beton Sistemi ise WM’nin (WM, Ofsayt kaidesinin rakip takım haflarına sağladığı üstünlüğü yok etmek için 3 bek görevlendirilmiş, orta ve dış savunma oyuncuları öne çıkartılmış, yarı savunma oyuncuları da geri çekilmişlerdir. Böylece hücum ve savunma, arka saha oyuncuları ile desteklenmiştir.) değişik bir uygulamasıdır. Bütün defansın gerisinde serbest olarak görevlendirilen bir forvet, betoncu diye adlandırıldığından, sisteme “beton” adı verilmiştir. Karşı takımın güçlü olduğu durumlarda, bu sistem bir defans oyunu olarak uygulanmakla beraber seyir ve oyun zevkini bozduğu için günümüzde ilgi görmemektedir.
3) 4-2-4 Sistemi
Oyuncuları savunma, orta ve hücum oyuncuları olarak ayıran bir sistemdir, yani saha üçe bölünmüştür. 4-2-4 iki stoperli bir sistem olup, özellikle 1958 Dünya Kupası finalinde Brezilya millî takımı tarafından başarı ile uygulanmıştır. Kalecinin önündeki hat üzerinde yer alan oyunculardan ortada yer alanlar çift santrafor olarak görev alırlar. Bunlardan genellikle biraz daha ileri kayarak oynayan ve hava topları ile yer toplarını kesenine “stoper” adı verilir. Serbest oyuncu anlamında “libero” olarak tanımlanan ve genellikle daha geride kalarak defanstan seken veya geçen toplara müdehale eden oyuncuya, modern futbol dilinde “süpürücü” denilmektedir.
İki orta saha oyuncusu, oyunu kurma ve defansı etkin hâle getirme görevlerini üstlenirken, önde oynayan forvet de hücumda yer alır. Öte yandan sağ ve sol açıklar oyun kurarlarken, orta boşluklar açarak, diyagonal oyun sistemiyle sol ve sağ açıkların başlattığı hareketleri sonuçlandırmaya çalışırlar.
4) 3-5-2 Sistemi
Hala uygulanmakta olan ama devinime uğramış bir futbol sistemi 3-5-2. Libero, stoper ve bek, görevlerinin yanı sıra hücum fonksiyonlarında da etkin rol aldığı 3-5-2 sisteminde orta sahanın ağırlık kazandığı ve büyük ölçüde hücumun ön plâna çıktığı bu sistemde ilk amaç, gol atmaktır. Burada sağ ve sol kanatlarda oynayanlar bek ve açık oynayabilme özelliklerine, defansif orta saha oyuncusu ise ön libero özelliğine sahiptir. Aynı zamanda sağ iç orta alan ve sol iç orta alan oyuncuları da ön libero özelliğine sahiptir. Sağ iç ve sol iç orta alan oyuncuları açık ileri uç ve defansif görevler üstlenmek; sağ uç ve sol uç oyuncular ise top rakibe geçtiğinde defans yapmakla yükümlüdürler. Bu sistemde, top kazanıldıktan sonra hücuma geçme olanakları artar, boş alanlar elde edilir. Hücumdan ve orta alandan diyagonal hareketliliği, ek hücum alanı ve iyi savunmada olduğu kadar sağ ve sol kanatların hücum bölgesinde etkinliği sağlanır. Hücum oyuncuları orta saha oyuncuları için boş alanlar yaratarak bu alanlara orta saha oyuncularının girmesini sağlarlar.
5) 4-3-3 Sistemi
4-3-3’te ilk amaç defans olduğundan, gol atma amacı ikinci plândadır. Defansın ön plâna çıktığı 4-3-3 sisteminde süpürücüye yani liberoya büyük görevler düşmektedir. Liberonun yardımı ile oyunu defanstan kurma avantajı ve farklı hücum varyasyonlarının da uygulanabilmesi öngörülmüştür. Forvetler defans elemanlarını meşgul ederek rakip kalede tehlike yaratırlarken aynı zamanda top sürme, top tutma, paslaşma hareketleri ile arkadan gelen arkadaşlarına yer açmak suretiyle zaman kazandırırlar. Forvetlerin hücumları ve orta saha oyuncularının rakip kaleye süratle sızmaları takımı gole ve galibiyete götürür.