Menu
in

“Bay Youtube” Julius Yego

Atletizm ve Kenya dendiğinde aklınıza ilk gelecek üç şeyi sıralasanız eminiz ki birçoğunuz cirit atmayı listesine almayacaktır. Aynı şey elbette Kenyalılar için hatta Afrikalılar için de geçerli! Uluslararası organizasyonlarda orta ve uzun mesafelerde madalya kazanan birçok efsane sporcu çıkaran bu Afrika ülkesinde tarihi baştan yazan biri var: Julius Yego

Rio 2016’ın gümüş madalyalı ismi Yego’nun hikayesi filmlere konu olacak cinsten. 1989 doğumlu atlet birçok Kenyalı sporcu gibi araba, yol, elektrik olmayan bir köyde büyümüş. Yine birçokları gibi okula çıplak ayakla koşarak gidermiş. Bir gün okulda kendisinden büyükleri sopa fırlatırken görünce cirit atma aşkı içinde belirmiş.

Cirit atmayı, ciridi havada uçarken görmeyi başka bir duyguyla kıyaslayamazsınız. Bu tam anlamıyla mükemmellik. Bunu daha ilk gördüğüm an bu duygunun içime çok önceden yerleştiğini hissettim.

Okuldan çiftliğe dönüp ineklerle ilgilenirken ağaçlarda kestiği sopalarla antrenman yapan Yego, adetten olacak koşu yarışmalarına da katılmış. 10 bin metre koşusunda 2 arkadaşı tarafından tur bindirilince koşu defteri kapanmış. Yego, gerçek ciritle tanıştığında 14 yaşındaymış ve 47 metre 56 metre derken 71 metreyle Kenya gençler rekorunu kırmış. Artık daha ileri gitmek arzusuyla yanıp tutuşan Yego’nun önüne iki engel çıkmış: Babası ve antrenör yokluğu.

Babam çok sert bir biriydi. Sporla geçen zamanlarım onu kızdırıyordu. Yarışlara gelip benim olup olmadığımı kontrol ediyordu çünkü gizlice katıldığımı biliyordu. Öğretmenlerime beni daha fazla ders çalışmalı diye şikayet ediyordu Onu da anlıyordum. Oğlunun iyi bir eğitim alıp daha iyi bir hayatı olmasını istiyordu.

Antrenörü olmayan düzgün metotlarla çalışmayan hatta atışlar sırasında normal spor ayakkabısı giyen 17 yaşındaki Yego’ya Kenyalı yetkililer “Önceliğimiz koşu” diyerek antrenör bulamamışlar.

Normalde rekor kıran birinin daha büyük hayalleri olması gerekirken ben işimin bittiğini hissettim! O dönem gerçekten bırakmayı düşündüm. Çok acı veren bir durumdu. Çalışabileceğim bir ülke de yoktu. Sonra aklıma bir fikir geldi ve bırakmamayı tercih ettim.

Dedik ya filmlere konu bir hikaye, Yego 2009 yılında bir internet kafeye giderek cirit atma videoları izlemeye başlamış. Kahramanları Andreas Thorkildsen, Tero Pitkamaki’nin teknikleri izleyip antrenman yapmaya başlamış. Cirit atmanın sadece güce değil esneklik gibi detaylarda olduğunu keşfederken dereceleri her geçen gün gelişmeye başlamış.

2010 Commonwealth Oyunları Yego’nun ilk uluslararası turnuvası olurken 2011’de Afrika Oyunları’na neredeyse gidemiyormuş. Kenyalılar Yego’ya harcayacakları parayı başka bir koşucuyla değerlendirme fikrinden vazgeçerken o da Kenya rekorunu kırmış. Bu oyunlar IAAF’in da dikkatini çekince ciritin ekol ülkesi Finlandiya’da antrenmanlara davet edilmiş. Finlandiya’da hayatında ilk kez bir antrenörle ( Petteri Piironen) çalışan Yego Londra 2012’de ilk kez Olimpiyat tecrübesini yaşamış.

Yego 2014’te Commonwealth ve Afrika şampiyonu olurken 2015’te 92.72’lik atışıyla Dünya’nın en iyisi oldu. İlk kez bir Afrikalı sporcu Dünya Şampiyonası’nda cirit atmada podyumda yer aldı. Tarihin en iyi üçüncü derecesini yapan Yego, Rio’ya favori olarak geldi. Joao Havalange Stadı’nda ilk sıradaydı ama sakatlık yaşayınca son ikini hakkını gerçekleştiremedi, gümüşte kaldı. Yine de Afrika’nın ciritteki ilk Olimpiyat madalyası “Bay Youtube”’ ve spor için çok şey ifade ediyor.

 

Yorum Yazın

Exit mobile version