in

Fedakar ve Azimli Bir Atlet: Andy Murray

Çocukluk travmasını geride bırak

Andy Murray’nin en az konuştuğu konuların başında çocukken yaşadığı bir travma geliyor. Dunblane Lisesi’nde yaşanan 16 öğrenci ve 1 öğretmenin ölümüyle sonuçlanan silahlı saldırıda Murray de okuldaydı. Spor salonundan yeni çıkan 8 yaşındaki Murray bir odaya saklanarak saldırıdan kurtuldu. Olayı gerçekleştiren izci lideri olan rehber öğretmenin Murray ve annesinin arabasına bindiğini, başarılı sporcu yıllar sonra açıkladı.

İşler yolunda gitmiyorsa değişikliğe git

Murray koçlarına karşı acımasız bir isim. İşler yolunda gitmediğinde karar alırken de bu katı yürekli tavırdan vazgeçmiyor. İlk hocası Mark Petchey’yle top 50 arasına girdikten sonra yollarını ayırdı. 2010’da ikinci kez Grand Slam finali kaybettiğinde bu sefer Miles Mclagan’ı çalışmayı kesti.

Gerekirse vatan hasreti çek

Kendi evini, arkadaşlarını, aileni bırakıp dilini bilmediğin bir ülkeye gitmek reşit insanları bile korkutacakken Murray, İspanya’da tenis okuluna gittiğinde 15 yaşındaydı. Murray 40 bin paund bulan ailesinin ve kendi kararını büyük fedakarlık olarak tanımlıyor.

Asla pes etme

Murray’nin en önemliği özelliği olarak en imkansız sayıları son ana kadar zorlaması. Sayıyı bırakmayan Murrray’yi rakiplerinin yenmesi gerekiyor. Jo-Wilfried Tsonga, oynamaktan en çok nefret ettiği oyuncu olarak Murray’yi gösterirken onu “rakipleri için kabus” olarak niteliyor.

Duygularını kontrol etmeyi öğren

Murray kariyerinin ilk zamanlarında kortta duygularını kontrol edemeyen bir görüntüdeydi. Herkesin çelik sinirler konusunda örnek gösterdiği Roger Federer ve Rafael Nadal’a karşı oynadığı maçlardan dersler çıkararak bugünlere bu konuda sorunsuz biçimde geldi.

Saygı duyulan bir koçla çalış

Murray çok sayıda iyi koçla çalışsa da onun hayatını bir adam değiştirdi: Ivan Lendl. 80’lere damgasını vuran Lendl, Murray’nin Grand Slam kazanamama bariyerini karşılıklı saygı ve rol model olarak kırdı.

Kendin ol, kendi oyununa odaklan

Murray, basın tarafından sıkıcı bir karakter olarak etiketlenmiş bir isim. Kimileri bunu değiştirmek için yapmacık bir çaba sarfedebilirdi ama Murray böyle yapmadı. 2012’de Roger Federer’i yenip Wimbledon’ı kazandığında herkes onun ne kadar bu başarıyı istediğini görmüş oldu. Murray, Federer’in yanı sıra Novak Djokovic ve Rafael Nadal gibi çok başarılı isimlerin şampiyonluklarına kafayı takmayıp hep kendi yoluna gitti. 4 kez Grand Slam kaybettikten sonra Wimbledon’ı aldı, Olimpiyat şampiyonu oldu. Ardından 5’te 1 aldıktan sonra Wimbledon 2016’nın sahibi oldu.

Günde 5 Dakika Koşmanın 6 Faydası

İyi Sporcu, Güzel İnsan: Mehmet Topal