ABD’de futbol denince akıllara Amerikan futbolunun geldiğini, dünyanın geri kalanının tapındığı öz-hakiki-futbolun ise “soccer” olarak adlandırıldığını bilirsiniz. 1994 yılında ABD’nin Dünya Kupası’na ev sahipliği yapmasının ardından ülke çapındaki popülerliği adım adım artan futbolun gelişimindeki başrolde, dünyanın geri kalanının aksine, kadınlar var!
Sonuncusu geçtiğimiz sene Kanada’da olmak üzere, 3 kez Dünya Kupası kazanan; 1996 Atlanta’dan itibaren sadece Sydney’i pas geçerek tam 4 Olimpiyat altını ile farklı boyutlara geçen ABD Kadın Milli Futbol Takımı, doğal olarak birçok yıldız oyuncu çıkarmayı ve sporun ülkelerinde yaygınlaşmasında büyük pay sahibi olmayı başardı. Bu öncü kadınlar arasında en çok tanınanlardan biri ise dünyanın en ünlü kalecilerinden biri olan Hope Solo.
31 yaşındaki Solo’nun CV’si, 2000 yılından bu yana ABD kalesini koruması ve takımla tam 187 maça çıkmış olması nedeniyle bir hayli kabarık; şimdilik bolca Olimpiyat altını ve dünya şampiyonluğu olduğu, milli takım kariyerinde 177 kez ilk 11’de çıkarak 55 maçlık bir yenilmez serisinde rol oynadığı, son Dünya Kupasında 540 dakika gol yemeyerek tarihin en iyi ikinci serisine imza attığı gibi minik detaylarla yetinelim. ABD’nin 2016 Rio Olimpiyatları’nda kazanacağı altın madalyalardan olması muhtemel kadınlar futbolunun yıldızlarından Hope Solo, geçtiğimiz günlerde tam da Olimpiyat konusuyla ilgili bir açıklama yaparak tüm ajansları harekete geçirdi.
Orijini Uganda’daki Zika Ormanları olan ve Güney Amerika’da da özellikle hamile kadınlar arasında teşhis edilme oranı korkutucu şekilde artan Zika virüsü hakkında konuşan Solo, “Seçme şansım olsaydı, Rio’ya gitmezdim. Ülkemi temsil etmekle, potansiyel çocuğumun hayatını riske atmak arasında bir seçim yapmak zorunda olmayı kabullenemiyorum” diyerek yeni bir tartışma başlattı.
Olimpiyat Oyunları’nın başlayacağı 5 Ağustos tarihine kadar birçok kadın sporcu oyunlardan çekilecek ya da endişelerini dile getirmeye devam edecek gibi görünüyor.
