Menu
in

Olimpiyat’ın Unutulmayanları – Bölüm 1

JOHNNY WEISSMULLER – 1924 PARIS

Bugünkü Romanya’da Temeşvar’da doğan Weissmuller, Olimpiyat’a gidebilmek için ABD doğumlu kardeşi Peter’in evraklarını kullandı. Dünyada 100 metrede 1 dakikanın altına inen ilk yüzücü olan Weismuller, Paris’te 100, 400 ve 4×200 serbestte altın madalya kazandı. Aynı zamanda ABD sutopu takımında da oynayan efsane atlet, o branşta da bronz madalya kazandı. Weissmuller, daha sonra Tarzan serilerinde aktör olarak oynadı ve Hollywood’a da ismini kazımayı başardı.

LARISSA LATYINA – TOKYO 1964

48 yıl boyunca Olimpiyat’ın en çok madalya kazanan sporcusu olan Latyina ilk olarak 1956’da Melbourne’da sahneye çıktı. 4’ü altın 6 madalyayla koleksiyonuna başlayan Ukrayna doğumu efsane dört yıl sonra Roma’da 3’ü altın 6 madalyayla sayıyı 12’ye çıkardı. Tokyo 1964’te yine 6 madalya kazanarak 18 madalyayla muhteşem bir kariyere nokta koydu.

ABD-SSCB FİNALİ – MÜNİH 1972

1972’ye kadar ABD, basketbolun 1936’da Olimpiyat’a alınmasından bu yana altın madalyayı kimseye bırakmamıştı. Son dört finalde de SSCB’yi yenmişlerdi. Soğuk Savaş’ın kendisini en çok hissettirdiği yıllarda iki takım Münih’te yine finalde karşılaştı. Bitime 3 saniye kala ABD iki serbest atışla 50-49 öne geçti. Rusların son topunda şut girmeyince Amerikalılar büyük bir sevinçle sahaya girdi. Ruslar klaksonun erken çaldığı yönünde itirazda bulununca bir hücum şansı daha yakaladılar. Sergey Belov kendi potalarının altından çıkarılan topu iki Amerikalının üzerinden yakalayıp basketi atınca bu kez sahaya Ruslar daldı. İtirazı kabul edilmeyen ABD madalyalarını almayı reddetti.

FLORENCE GRIFFITH-JOYNER – SEUL 1988


Florence Griffith-Joyner, Güney Kore’ye kadınlar 100 metrede dünya rekortmeni olarak gelirken finalde en yakın rakibine üç metre fark atarak altına ulaştı. “Flo-Jo” 200 metrede yarı finalde Marita Koch ve Heike Drechsler 21″71’lik rekorunu 21”56’ya çekti. Finalde ise 21”34’le zafere adeta uçarak koştu. Amerikalı sporcunun derecelerine hala yaklaşabilen olmadı. Seul sonrası sporu bırakması ve 1998’de erken yaşta ölmesi Joyner’ın dopingle bu derecelere ulaştığı yönünde iddiaları gündeme getirdi.

VITALY SCHERBO – BARCELONA 1992    

Jimnastik dendiği zaman tüm dünyada akla gelen isimlerden biri olan Scherbo, Bağımsız Devletler Topluluğu’na tam 6 altın madalya kazandırarak İspanya’daki organizasyona damgasını vurdu. Takım genel toplam, bireysel genel toplam, kulplu beygir, halka, atlama masası, paralel barda zafere ulaşan Belaruslu sporcu yer hareketlerinde 6’ıncı oldu, barfikse katılmadı. Eğer o iki kategoride de altın madalya olsa Michael Phelps’den önce tarihe geçebilirdi.

Not: Scherbo’nun evine olimpiyat sonrası hırsız girdi ancak madalyalar annesinin evinde güvende kaldı.

ALEXANDER POPOV – ATLANTA 1996


Barselona 1992’de 20 yaşındayken serbestte 50-100 dublesi yapan Popov herkesi şaşırtmıştı. Dört yıl sonra Atlanta’ya favori gelen Rus yüzücünün ABD’li Gary Hall Jr’la gireceği düello herkesi heyecanlandırıyordu. Popov bir kez daha duble yaparken daha sonra Tarzan olan Johnny Weissmuller’den bu yana unvanını koruyan ilk sporcu oldu. Popov, Atlanta sonrası bir kavgada ciddi bir bıçak yarası aldı ama 1997’de Avrupa Şampiyonu oldu.

STEVE REDGRAVE – SYDNEY 2000

Los Angeles 1984’te Varşova Paktı’na üye olan sporcuların katılmaması kürekte bir efsanenin doğuşuna katkı sağladı. Britanyalı efsane 1984’ten sonra Seul’de Barcelona’da ve Atlanta’da altın madalya kazandıktan sonra Olimpiyat’a noktayı koyma kararı aldı. Sir Redgrave bu kararından bir sene sonra vazgeçti ve 38 yaşında Sydney’de üst üste beşinci kez altın madalyaya ulaştı. Tarihte dayanıklılık sporlarında üst üste beş olimpiyat madalya alan tek isim olan Redgrave Londra 2012’de de ateşi tutan son sporcuydu.

ERIC MOUSSAMBANI – SYDNEY 2000


Gelişmekte olan ve yeterli spor tesisi olmayan ülkelere verilen özel bir izin Ekvator Ginesi’den Moussambani’nin kaderini değiştirdi. 8 ay kala antrenmanlara başlayan, gölde ve bir otelin 12 metrelik havuzunda çalışan Afrikalı sporcu olimpik havuzu ilk kez Avustralya’da gördü. Elemelerde Nijeryalı Karim Bare ve Tadjik Farkhod Oripov’la havuza girecek olan Moussambani, iki sporcunun hatalı çıkış yapması üzerine tek kaldı. Yarışı seyircinin çok büyük desteğiyle 1’52″72’lik dereceyle (o zamanki dünya rekoru 47.84!) tamamlayan Moussambani olimpik ruhun bir simgesi olarak akıllara kazındı.

CATHY FREEMAN –SYDNEY 2000

Ev sahibi Avustralyalılar, yıllar içinde büyük zulüm gören adanın gerçek sahipleri Aborjinlerden dünya çapında özrünü bir sporcuyla diledi dersek yanlış bir ifade kullanmayız. Aborjin kökenli olan Freeman, oyunların açılışında ateşi yaktıktan sonra 400 metredeki zaferini hem Avustralya hem de Aborjin bayrağıyla kutladı. Özel bir izinle çifte bayraklı zafer turu atan Freeman, olimpiyat ateşini açılışta yakıp altın madalya kazanan ilk sporcu oldu.

IAN THORPE – ATİNA 2004


Ian Thorpe dört yıl önce kendi seyircisi önünde üç madalya kazansa da 200 metre serbestte Pieter van den Hoogenband’a yenilmişti. “Torpido”ya rövanş şansı Atina’da geldi. Hem de ne rövanş! Bu ikili dışında havuza girecekler arasında Grant Hacketti, Klate Keller ve o zaman daha 19 yaşında olan Michael Phelps de vardı. Tarihe yüzmede “yüzyılın yarışı” diye geçecek bu kapışmayı Thorpe kazandı.

Yorum Yazın

Exit mobile version