Menu
in

Size İlham Verecek İki Kadın: Bobbi Gibb ve Kathrine Switzer

Cesur

16 Nisan 1966 günü Boston Maratonu yapılacaktı. Maratonun yakınlarında annesinin arabasından Bobbi Gibb indi, başlama çizgisine doğru yürüdü ve çalıların arasında saklandı. Nisanın en güzel günlerinden biriydi ve üzerinde ağabeyinin kendine birkaç beden büyük gelen sweatshirt’ü ile bermuda şortu vardı. Koşunun başlaması için silah ateşlendiğinde biraz bekledikten sonra koşanların arasında katıldı. Kadın olduğu anlaşıldıktan ve tezahüratlar başladıktan sonra ağabeyinin sweatshirt’ünü çıkardı ve alkışlar içinde yarışı tamamladı. Dönemin kuralları kadın koşucuları maratona kabul etmiyordu. Fakat Bobbi kayıt yaptırmadan, kaçak bir şekilde yarışa dahil olmuş ve hem bir zarar görmeden hem de zarar vermeden yarışı tamamlamıştı.

Korkusuz

Başarılı bir koşucu olan Kathrine Switzer, 1966 yılında kaydı olmamasına rağmen sorunsuz bir şekilde yarışı tamamlayan Bobbi Gibb’den aldığı ilhamla maratonda yer almaya karar verdi. Antrenörüyle birlikte araştırmalara başladı. Kural kitabında “Kadılar koşamaz” diye bir bilgi bulunmuyordu. Kathrine de gidip kaydını yaptırdı. Fakat adını “K. V. Switzer” olarak yazdırdı ve kayıt sırasında kadın olmasıyla ilgili bir problem yaşamadı.

261 numara ile yarış çizgisinde yerini alan Swtizer, birkaç dakika sonra bambaşka bir insana dönüşeceğinden habersiz beklerken, diğer koşucuların garip bakışlarıyla karşılaştı. Koşucular, aralarında bir kadın olduğunu fark etmişti fakat henüz görevliler Kathrine’in varlığından haberdar değildi. Maratonda tedirgin adımlarla koşusunu sürdüren Kathrine bir süre sonra zor kullanarak onu yarıştan çıkarmaya çalışan görevli ile karşılaştı. İtiş kakışın ortasında kendisi gibi maraton koşucusu olan erkek arkadaşının yardımlarıyla koşmaya devam etti. Hem ağlıyordu hem de koşuyordu. Fark yaratmanın gururu ve sadece kadın olduğu için tepki görmenin acısı ile maratonu tamamladı. Ayrıca koşabilmesi için erkek arkadaşının da kaba kuvvet kullanmak zorunda kalmasını yediremiyordu. Daha sonraları bu tecrübe için “Bir günde büyüdüm.” diyen koşucu, erkeklerin müdahalesinden kurtulmak için başka bir erkeğin yani erkek arkadaşının yardımına ihtiyaç duymasının da acısını uzun süre yaşamış.

Hafıza…

Boston Maratonu denildiği zaman bu iki kadın aklınıza gelecek bundan sonra. Hikayeyi bilenler için her zaman böyle oldu. Switzer’in gözyaşları, Bobbi’nin numarasız bir şekilde ağabeyinin şortuyla koşuşu gözünüzün önüne gelecek. Hak aramak kadınlar için hiçbir zaman kolay olmadı ama spor için her zaman daha zordu. Neyse ki bu iki kadın her şeyin yapılabileceğini gösterdi ve günümüzde hala kahraman olarak anılıyorlar.

“Bir kadının 800 metre ya da Allah muhafaza daha uzun koşması cinsiyetsizleştirici, kadınlıktan çıkarıcı geliyordu. Kadınların rahimlerinin düşeceğinden, bacaklarının irileşeceğinden, hatta  gövdelerinin kıllanacağından korkuyorlardı! Oysa koşmak beni güçlü ve özgür hissettiriyordu, yapmak istiyordum ve yaptım…” Kathrine Switzer

Yorum Yazın

Exit mobile version