Annezen’in eğitmenlerinden Özlem Ataman, Gurmukh Kaur Khalsa’nın öğrencisi olarak Rishikesh – Hindistan’da eğitmenlik diploması almış. Türkiye’deki Kundalini Research Institute (KRI) onaylı bir kaç eğitmenden biri olan Ataman’ın yöneticilik kariyerini bırakıp Kundalini Yoga’da huzur bulma hikayesi ise bakın nasıl başlamış.
Yıllardır hayatımda her şey ters gidiyordu. Hiçbir şey istediğim gibi olmadığı halde, istemediğim ne kadar şey varsa hemen oluyordu. Yorgundum, mutsuzdum, sürekli şikayet ediyordum, korkularım ve kaygılarım vardı. Zihnim sürekli bunlarla meşguldü. Sürekli hasta oluyordum başım ve belim ağrıyordu. Çalıştığım iş çok stresliydi ve bir türlü çıkış yolu bulamıyordum. Her geçen gün öfkem ve stresim artıyordu.
Kendimi en kötü hissettiğim anda Kundalini Yoga ile tanıştım ve aşık oldum. Daha ilk derste kendimi müthiş iyi hissetmiştim. Dersler devam ettikçe enerjim yükseliyordu. Işığım, moralim, ruh halim, dış görünüşüm değişmeye başladı. Bilinçaltımda ne kadar negatif kodlama varsa serbest kalıyor ve yerlerine güzellikler, sağlık, bolluk-bereket doluyordu. Korkularımdan ve birikmiş öfkelerimden arınıyordum. Huzurlu, mutlu, sağlıklı ve sakin bir insan olmuştum. Tabi ki bu benim deneyimim. Herkes kendi deneyimini yaşar. Kundalini Yoga’nın gücü deneyimdedir.
SON DÖNEMDE YOGA YAPANLARIN SAYISINDA BİR ARTIŞ VAR. DAHA ÇOK İNSANIN YÖNELMESİNİ NEYE BAĞLIYORSUNUZ?
Yaşamımız doğallıktan ve doğadan uzaklaşıp modernleştikçe, teknoloji kullanımı arttıkça kendimizle ve doğa ile olan bağımız koptu. Bu kopuş nedeniyle de gerginlik, mutsuzluk ve tatminsizlik arttı. Daha çok gezerek, yiyerek, içerek ve para harcayarak boşluğu doldurmaya çalıştık. Bu daha çok para kazanma hırsını ve borçlanmayı arttırdı, hırs ve borç ödeme zorlukları gerginlikle sonuçlandı, bağışıklık sistemi çökmeye ve hastalıklar artmaya başladı. Kendimizle bile ilişki kuramamak, başkalarıyla sahici ilişkiler kurmayı neredeyse imkansızlaştırdı. Değerler ve öncelikler yer değiştirdi. Bunlar bizi daha gergin ve mutsuz yaptı. Yani tuhaf bir kısır bir döngüye girildi.
Bu döngünün minicik de olsa farkına varıp, kırmak isteyenler çareler aramaya başladı. Bu çarelerden biri de yoga oldu.
İSTEYEN HERKES YOGA YAPABİLİR Mİ? BAŞLAMAYI DÜŞÜNENLERE NE ÖNERİRSİNİZ?
Kesinlikle evet, isteyen herkes yoga yapabilir. Yaş, kilo ve sağlık durumu ne olursa olsun herkese uygun bir yoga çeşidi mutlaka vardır. İlk kez yoga yapacaklar bütün yoga çeşitlerini denesinler. Ve onlara en çok hitap eden, kendilerini en iyi hissettikleri yoga ekolünde devam etsinler. Eğer sağlıklarıyla ilgili özel bir durum varsa yoga terapi deneyebilirler. Bir de “esnek değilim yoga yapamam” diyenler var ki onlara şunu söylemek istiyorum: yogaya zaten esnemek, gevşemek ve rahatlamak için geliyorsunuz. Yani kaskastı bile olsanız başlayın yavaş yavaş gevşeyip esneyeceksiniz.
KİMLERE YOGA YAPMASINI ÖNERİRSİNİZ?
İsteyen herkes yoga yapabilir. Tabi ki herkesin farkındalık ve şifa yolu yogadan geçmiyor. Başka birçok şifa tekniği var. Bu yüzden “isteyen” herkese öneririm.
YOGADA FARKLI TÜRLER VAR. KENDİMİZE EN UYGUN OLANI NASIL SEÇERİZ?
Bütün yoga türlerini deneyip, kendinizi en iyi hissettiğiniz yoga türünde kalabilirsiniz. Bu çok sağlıklı bir seçim yöntemi olur.
YOGANIN VÜCUDA YARARLARI NELERDİR?
Genel olarak yoga, hem bedene hem ruha çok iyi gelir. Kundalini yoga açısından faydalarını şöyle sıralayabilirim:
- Sinir sistemini güçlendirir.
- Esnek bir omurga olmasını sağlar.
- Duygusal dengeyi sağlar.
- Farkındalık duygusunu canlandırır.
- Enerji seviyesini yükseltir.
- Zihinsel netlik sağlar.
- Huzuru teşvik eder.
- Stresi yok eder.
- Daha iyi nefes alabilmek için akciğerin kapasitesini genişletir.
- Bağışıklık sistemini güçlendirir.
- Detoks etkisi vardır.
- Kişisel değişimi / dönüşümü ve büyümeyi destekler.
- Bilinci; sağlık ve mutluluk yaratacak şekilde yeniden programlar.
YOGA ÇOCUKLARA UYGUN BİR SPOR MU?
Yogayı her yaştan herkes yapabilir. Tabi ki çocuklar için de gayet uygundur. Sadece çocuklar için “Çocuk Yogası Eğitmenleri” ile çalışılması iyi olur.
Annezen‘in kurucusu Ayça Yılmaz‘ın yoga macerası bakın nasıl başlamış.
Yoga ile 2006 yılında çalıştığım şirketin aktivitesi olarak tanıştım. Hocamızın bedenimi hissetmeme aracı olduğu bu yöntem çok etkileyiciydi. Yoga hocası olmak için büyük bir istek duymaya o zaman başladım. 2008 yılında Zeynep Aksoy ile aldığım temel hocalık eğitimi üzerine yoganın çeşitli kollarında eğitimlerime devam ettim. Hamile ve anne-bebek yogası konularında uzmanlaştım. Profesyonel iş hayatıma son verip bu alanda çalışmaya başladım.
Annezen’i 2003 yılında mekanı ortak paylaştığım Aromaterapist Jo Harris ile birlikte kurduk. Yoğun olarak hamilelikleri döneminde annelere fiziksel ve zihinsel olarak destek olduğumuz, yoga, doğuma hazırlık eğitimleri verdiğimiz, doğumda doula desteği sunduğumuz, doğum sonrası annelerle ve bebeklerle yoga dersleri yaptığımız sıcak ve samimi olduğunu hissetiğimiz bir mekan.
HAMİLE YOGASINA İLGİNİN DE GÜNDEN GÜNE ARTTIĞINI GÖRÜYORUZ. BUNUN TEMEL SEBEBİ NEDİR?
Yoga insanın her döneminde kişiye dokunabilecek, farkındalığını artırıp kişisel ve bedensel gelişimine katkı sunabilecek bir yöntem. Hamileler için ise büyük bir hediye gibi. Yoganın fiziksel faydaları ayrı bir yazı konusu. Bunun dışında ise anneliğe hazırlanılan bu süreçte kadının öncelikle kendi kendine annelik edip henüz çocuksu yönleriyle buluşmasını nazikçe destekleyen, farkındalık kazandıran bir yanı var yoganın. Doğum için harika bir çalışma aynı zamanda: gevşemelerle, nefeslerle ve doğum pozisyonlarıyla.
HAMİLELER HANGİ DÖNEMDE YOGA YAPABİLİRLER?
Yoga hamileleri fiziksel ve zihinsel olarak destekleyen bir çalışmadır. Bu sebeple hamileliğin en başından en sonuna kadar güvenle hamile yogası yapılabilir. Dinlenmeye ihtiyaç duyulduğu dönemlerde ise dinlenmekte fayda vardır.
HAFTADA KAÇ KERE HAMİLE YOGASI YAPILMASINI ÖNERİRSİNİZ?
Haftada en az iki kez katılımı öneriyoruz.
İkinci bölüm için Kundalini yoga terapi nedir? yazımızı okumayı ihmal etmeyin!