İlk olarak 1955-1956 sezonunda UEFA tarafından alınan kararla Avrupa Şampiyon Kulüpler Kupası adıyla düzenlenmeye başlayan ve günümüzde Şampiyonlar Ligi olarak isim ve format değiştiren organizasyonda Türk takımları 1980 yılından itibaren önemli başarıların altına imza attı. Türk takımlarının geçmişten günümüze Şampiyonlar Ligi ’nde gösterdiği unutulmaz performanslara birlikte göz atalım.
Galatasaray – Neuchatel Xamax
1988 yılında Jupp Derwal yönetiminde uzun bir aradan sonra Türkiye şampiyonluğuna ulaşan Galatasaray o dönemki ismiyle Şampiyon Kulüpler Kupası’nın 2. turunda İsviçre’nin Neuchatel Xamax takımını deplasmanda 3-0 yenildiği maçın rövanşında Ali Sami Yen Stadı’nda Tanju Çolak’ın 3 golle yıldızlaştığı maçta rakibini 5-0 mağlup ederek adını çeyrek finale yazdırıyordu. O sezon sarı kırmızılı takım kadrosunda bulunan Cevat Prekazi ve Zoran Simovic gibi tecrübeli yıldız futbolcuların önderliğinde takım Şampiyon Kulüpler Kupası’nda yarı final oynamaya hak kazanarak bugüne değin bu organizasyonda Türk takımları tarafından elde edilen en büyük başarının altına imza atıyordu.
Galatasaray – Manchester United
1992 yılında UEFA Şampiyon Kulüpler Kupası’nın formatında değişikliğe giderek son 8’e kalan takımların 4’erli gruplarda lig usulü maç yaparak gruplarda ilk iki sırayı alacak takımların bir üst tura yükseleceği, günümüzde revize edilen Şampiyonlar Ligi’nin ilk versiyonunu hayata geçirmişti. Galatasaray o sezon Şampiyonlar Ligi’ne katılmak için İngiliz devi Manchester United ile eşleşmişti. Manchester United takımı o dönem kadrosunda bulunan Eric Cantona gibi efsanelerle turnuvanın favorisi konumunda yer alıyordu. İki takımın İngiltere’deki ilk karşılaşmasında sarı kırmızılılar rakibiyle 3-3 berabere kalırken, İstanbul’da oynanan rövanş maçını 0-0 beraberlikle tamamlayarak turu atlamayı başarıyor ve Şampiyonlar Ligi’ne katılmaya hak kazanıyordu. O sezon ilk kez katıldığı Şampiyonlar Ligi grup aşamasında sıfır çeken Galatasaray yine de organizasyonun yeni formatında İngiliz devi Manchester United’ı eleyerek ilerleyen yıllarda seri başı takımların eleme turu oynaması kuralının UEFA tarafından değiştirilmesine ön ayak oluyordu.
Manchester United – Fenerbahçe
1996-1997 sezonunda Fenerbahçe Elvir Bolic, Jay Jay Okocha, Emil Kostadinov ve Uche Okechukwulu kadrosuyla ligi ikinci sırada tamamlayarak Şampiyonlar Ligi’nde ön eleme turu oynamaya hak kazanmıştı. Brezilyalı teknik adam Sebastiano Lazaroni önderliğinde İsrail temsilcisi Maccabi Tel Aviv’i eleyerek Şampiyonlar Ligi’ne katılmaya hak kazanan sarı lacivertliler grup aşamasında Juventus, Manchester United ve Rapid Wien takımlarıyla eşleşiyordu. Gruba deplasmanda Rapid Wien ile 1-1 berabere kalarak başlayan Fenerbahçe ikinci maçında evinde dönemin en güçlü takımlarından Juventus’u elinden kaçırsa da, deplasmanda oynadığı üçüncü maçta İngiliz devi Machester United’ı Elvir Bolic’in golüyle 1-0 yenerek adını Türk futbol tarihine altın harflerle yazdırıyordu.
O sezon Şampiyonlar Ligi grup aşamasında 7 puan toplayan sarı lacivertli takım Manchester United’ın sadece 2 puan gerisinde grubu üçüncü sırada noktalayarak Şampiyonlar Ligi’ne veda ediyordu.
Beşiktaş – Barcelona
2000-2001 sezonunda Beşiktaş, İtalyan teknik adam Nevio Scala yönetiminde Şampiyonlar Ligi ikinci ve üçüncü ön eleme turlarında sırasıyla Levski Sofya ve Lokomotiv Moskova takımlarını eleyerek Şampiyonlar Ligi grup aşamasına katılmaya hak kazanıyordu.
H grubunda Leeds United, Barcelona AC Milan takımlarıyla eşleşen siyah beyazlılar o sezon şampiyonlar liginde 6 maç sonunda 4 puan toplayarak grubu son sırada tamamlasa da İnönü Stadı’nda dünya devi Barcelona’yı Ahmet Dursun’un 2 ve Pascal Nouma’nın golleriyle 3-0 mağlup ederek önemli bir başarının altına imza atıyordu.
Fenerbahçe 2007-2008 Sezonu
2007-2008 sezonunda Fenerbahçe Arthur Zico yönetiminde Şampiyonlar Ligi’nde ilk kez gruplardan çıkma başarısı gösteriyordu. O sezon Şampiyonlar Ligi ön eleme turunda Belçika’nın ünlü takımı Anderlecht’i kendi sahasında 1-0 ve deplasmanda 2-0’lık skorlarla eleyen Fenerbahçe Şampiyonlar Ligi C grubunda İnter, CSKA Moskova, ve PSV Eindhoven takımlarıyla eşleşiyordu. Grup maçlarında evinde Inter’ı 1-0, PSV’yi 2-0, CSKA Moskova’yı ise 3-1 ile mağlup eden sarı lacivertliler grubu 11 puan toplayarak ikinci sırada tamamlayıp bir üst tura yükselme başarısı gösteriyordu. 2. turda rakip İspanya’nın Sevilla takımıydı. İlk maçı kendi sahasında oynayan Fenerbahçe rakibini Kezman, Lugano ve Semih Şentürk’ün golleriyle 3-2 mağlup ederken deplasmanda 2-0 geriye düştüğü maçta David’in 2 golüyle maçı uzatmaya götürüp penaltılar sonucunda 3-2’lik skorla adını çeyrek finale yazdırıyordu. Çeyrek finalde rakip kadrosunda Didier Drogba, Frank Lampard gibi bir dünya yıldızı barındıran Chelsea’iydi. Kadıköy’de oynanan ilk maçı Colin Kazım Richards ve David’in golleriyle 2-1 kazanan Fenerbahçe deplasmanda rakibine 2-0 yenilerek turnuvaya veda ediyordu.
Galatasaray 2012-2013 Sezonu
Galatasaray 2012-2013 sezonunda üçüncü kez kulüpte görev alan efsane teknik adam Fatih Terim yönetiminde Avrupa’da oldukça iddialı bir kadro oluşturdu. Bilhassa takımın Şampiyonlar Ligi grup aşamasında Manchester United, Braga ve CFR Cluj takımlarının yer aldığı grubu 10 puanla ikinci tamamlamasının ardından yönetim takıma Hollandalı yıldız Wesley Sneijder ve Fildişi Sahilli Didier Drogba takviyelerini yaparak bir anda hedef büyüttü.
Şampiyonlar Ligi ikinci ön eleme turunda eşleştiği Schalke 04 takımıyla kendi sahasındaki ilk maçta 1-1 berabere kalan sarı kırmızlılar deplasmanda rakibini 3-2 mağlup ederek çeyrek finalde Real Madrid’in rakibi oldu. Madrid’de oynanan ilk maçı 3-0 kaybeden Galatasaray İstanbul’daki rövanş maçında Drogba önderliğinde 3-1 öne geçmesine rağmen 3-2’lik skorla Real Madrid’e elenmekten kurtulamıyordu.
Şampiyonlar Ligi Türk takımlarının sezon formaları ve diğer futbol aksesuarları için Barcin.com adresini inceleyebilirsiniz.