E. T. : Merhaba Running severler. 6 yıl önce Ankaradan Karşıyaka’ya taşındım. Yaklaşık 2 yıldır Karşıyaka sahilde koşuyorum. Sahildeki toprak zemin kısa olduğu için bisiklet yoluna çıkıyorum. Mallesef bisikletliler tarafından uzaylı muamelesi görüyorum. Tek kişiyim ancak yol boş olduğu halde yol ister gibi zil çalanlar mı dersiniz, burası bisiklet yolu diyerek bağırıp hızla beni geçen bisikletliler mi dersiniz…Geçen bisiklet kiralamış 8-10 lise öğrencisi karşımdan geliyordu, üzerime sürdüler, kenara zor kaçtım. Bu tür durumlarda orada tepkiler vermekten kaçınıyorum. Lütfen birbirimizi uyaralım. Bisiklet yolu aynı zamanda koşanların yürüyenlerin de yoludur…
Fatih Buzgan : Merhaba. İzmir’e ve grubumuza hoşgeldiniz.
Aslında trafikçe belirlenmiş bisiklet yollarında sadece bisikletliler yol alabilir, yayalar da dahil olmak üzere hiçbir yolcu ve taşıt bu yollara giremez ancak hem bir koşucu, hem de bir bisikletçi olarak sizi anlıyorum. O muhitte koşu için ayrılmış bölüm de çoğunlukla kalabalık yürüyüşçüler tarafından doldurulmuş olduğundan, biz de bazen grup koşularımızı duraksamadan yapabilmek için bisiklet yolunda yapmak durumunda kalıyoruz.
Bu konu, ülkemize özgü yaşanan bir durum da değil. Linkte okuyabileceğiniz üzere Avusturalya’daki bir park içi yolda yürüyen bir yayaya kızan agresif bisikletçi, yayayı önce uyarıp sonra da itip kakmış ve fiziksel olarak zarar vermiştir. Tabi, orası zaten paylaşılan bir hat olması gereken park içi yol, fakat bisiklet yollarında da benzer durumlar yaşanabiliyor.
Tek başınıza koşuyor olsanız dahi, bir bisikletli size kızdığı için değil, çoğunlukla “ben geliyorum, dikkat et, çarpışmayalım” bilgisini iletmek için zil çalıp sizi uyarır. Çünkü olası bir çarpışmada en fazla zararı görecek olan bisikletlidir. (bisikletten düşenlerin çoğu “clavicula” adlı halk dilindeki köprücük kemiğini kırar ve bu da aylarca engelli olarak yaşamak zorunda kalması demektir).
Mesela bu fotoğrafta en kolay fark edilen, turuncu renk giyinmiş olan benim. Karanlık arttıkça, fener gibi aktif bir aydınlatma kaynağı da bu tedbire eklenmelidir.
Bu yüzden onların yolunda koşarken (evet biz de spor yapıyor olsak dahi) onlara öncelik tanıyıp,
1) Kalabalık bir bisikletli grubu geliyorsa çim bölüme çıkıp tüm asfalt bölümü onlar geçene kadar bisikletlilere vermeli,
2) Bir iki bisikletli geliyorsa asfaltın en kenarına geçip yol vermeli,
3) Zilin veya bisikletin sesinden anlayabileceğimiz şekilde eğer bisikletli çok hızla yaklaşıyor veya çoktan dibimizdeyse hiçbir yere kaçmayıp geçeceği yönü onun belirlemesine fırsat vermeli,
4) 3.maddedeki durumun yaşanmaması ve bisikletliye bu ani yön seçme stresini yaşatmamak için daima onların yolunda en kenardan koşmalı (ortadan koşmamalı)
5) Gündüz de olsa, gece de olsa, onların bizi çok daha önceden fark edip, ona göre önlemini alıp veya bizi geçeceği yönü önceden seçip güvenle geçerek sorun yaşamamamız için mutlaka yansıtıcılı (reflektörlü), fosforlu yeşil/sarı/turuncu renkte kıyafetler giymeli ve karanlıkta isek (ve onların da farı/ışığı yoksa) hala onların bizi görebilmeleri için elimizde far/fener taşımalı, telefonumuzun fener fonksiyonu kullanılmalı veya koşucular için üretilmiş led ışıklı kol bandı, led’li yelek ve benzeri aktif aydınlatma araçları kullanmalıyız.
Güvenli ve stressiz koşular dilerim.
