1970’lerin kadın maraton öncüsü Miki (Michiko) Gorman, 19 Eylül’de 80 yaşındayken, kanserle mücadelesindeki 5 yılın ardından hayata gözlerini yumdu. Gorman’ın kızı Danielle Mika annesinin ölümünü 6 Ekim’deki bir blog yazısında duyurdu.
Japonya doğumlu Amerika’lı Gorman, 1970’lerin ortalarında Boston ve New York City Maraton’larını kazanmış, yeni eklenmiş kadınlar maraton kategorisinin en önünde yer alan ve Amerikalı koşuculara ilham veren önemli bir role sahipti. 1973 yılında sertifikalı bir maraton yarışında dünyanın bir kadın tarafından koşulmuş en hızlı maraton derecesine (2:46:36) sahipti ve yarı maratonda da 1978’de yine dünyanın en iyi süresini (1:15:58) koşmuştu. Aynı zamanda tarihteki en hızlı maraton süresini de 1976’da kişisel en iyi derecesi ile 2:39:11’de koştu.
Eğer 1976 Olimpiyatları’na kadınlar maratonu eklenmiş olsaydı veya IAAF Dünya Şampiyonası o dönemde oluşturulmuş olsaydı, Gorman şüphesiz 1.lik madalyasının sahibi olurdu. Bu büyük hedeflerden yoksunluk ve daha sonraları gelen şöhretle Gorman mümkün olan en iyiyi başardı; 1976’da NY City, 1977’de Boston ve 1977’de NY City ile 3 yıl ard arda zafer elde etti. Kendi başarılarının büyüklüğü, katıldığı 2 yarışın da kalite çıtasını hem erkeklerde hem de kadınlarda yükseltti.
1935 yılında Japon anne ve babadan, babasının askeri görevi gereği bulunduğu Çin’de doğdu. 2.dünya savaşı zamanında o ve ikiz olan küçük kardeşleri şehir bombalanmadan önce Tokyo’dan çıkartıldı. 8 yaşındayken küçük kardeşlerinin hayatta kalmalarına yardım etti ve her ikisinin de okula gidip gelmeleri için 9 km yol yürüdü.
1951’de, Japonya’nın yıkıldıktan sonraki yeniden doğuşunun ilk sinyallerinden biri, bir maraton takımını Boston’a göndermekti. Yani bizim ülkemizde olduğu gibi savaş olduğu zaman, kötü haber duyulduğu zaman perdeler çekilip, kepenkler indirilip, yarışlar iptal edilip başlar kuma gömülmüyordu.
“Fakat o yıllarda Japonya’da hiç bir kadın koşmuyordu. Kadınlar halk içinde hiçbir şey yapamıyordu. İşte bu yüzden kendisini, 2 Olimpik altın madalya sahibi ve bir Amerikalı koşucu olarak kayda değer bir tarihi simge olarak, kadın maratoncuların Japonya’daki şöhret basamaklarını tırmanışının ilk hareketi olarak görüyordu.
1963’te, 28 yaşındayken Amerika’ya taşındı, çalışmaya başladı ve üniversiteye girdi. İş adamı Michael Gorman ile evlenip Los Angeles’a taşındı.
Tam da bu esnada muhtemelen kilo almak yerine koşmayı tercih eden tek insan haline geldi.
“Çok kısa olduğum için utanıyordum (152cm). Kocam, üyesi olduğu spor salonuna gitmemde bana yardımcı oldu ve koşmaya başladım.”
Salondaki erkek üyelerin karşıt görüşlerine rağmen direndi ve kendisini bir 160km/24 saat kapalı alan yarışına katılması için salonda hazırlamaya ikna eden bir akıl hocası buldu. İlk denemesinde durdu, çünkü 138.km’de tükenmişti fakat ertesi yıl tekrar denedi ve nihayet geleneksel kapalı alan ultra maratonunu 4 defa tamamladı.
Gorman’ın en hızlı yılı, 2:39:11 New York derecesi ile 1976 idi (dünya rekoru da 2:38:19 ile Hansen tarafından kırılmıştı). Bu derecesini elde ettiğinde, Doris Heritage Brown’ın 14 dakika önünde bitirmişti. O yılki parkur, parke taşları, mazgallar, keskin dönüşler, yaya köprüleri gibi detaylara da sahipti. Hafızalara kazınan bir anı ise, kısa boylu Gorman’ın dar bir köprü geçişinde bir St. Bernard köpeğiyle çarpışması olmuştu.
Avon Kadın Koşucuları Kurumu, Gorman’ı ve bebeğini Japon kadın koşucuları için bir elçi ve rol modeli olarak Japonya’ya gönderdi. Dünya rekoru 1978’de yarı maratonda geldi fakat sakatlıkları, maraton kariyerini sonlandırdı. Çekingen ve emekliye ayrılmış halde, Gorman sporla bağını kopardı ve başarılı yoga eğitmeni kızıyla önce Vancouver’a, sonra California’ya taşındı.
Gorman, 2009 yılında New York Yol Koşucuları tarafından “1970’lerin Koşucusu” olarak onurlandırıldı ve 1996’da USATF Master’ları Şeref Tablosu’nda, 2001’de Amerika Şeref Tablosu’nda, 2010’da Ulusal Mesafe Koşusu Şeref Tablosu’nda ve 2012’de New York Yol Koşucuları Şeref Tablosu’nda yer aldı. 1981 yılında Ritoru Champion adlı bir film ile Gorman’ın hayatı belgesel haline getirildi.
2010 yılında kanser teşhisi kondu ve 2012’de bundan kurtulduğunu belirtse de hastalığı 2013’te tekrar nüksetti.