Menu
in

Bir Cengaverin Hikayesi: Bülent Korkmaz

2000’li yıllarda Galatasaray‘ın rüya kadrosunda yer alarak performansıyla adından söz ettiren Bülent Korkmaz,  1968 Malatya doğumlu. Türkiye futbol tarihinin gelmiş geçmiş en iyi stoperlerinden biri olan Korkmaz, günümüz şartları göz önüne alındığında yeri kolay kolay doldurulamayacak, Galatasaray kadar Türkiye Milli Takımı’na da büyük katkıları olmuş bir sporcu.

Futbol kariyeri boyunca Sarı Kırmızılı takımla özdeşleşmiş olan Korkmaz, toplam 428 maça çıkarak kulüp tarihinde kendine yer edinir.  1979 ve 1985 yılları arasında, altyapı kariyerini libero olarak sürdürür.  Bu süreçte hocası Ahmet Keskinkılıç onun tam bir savunmacı olduğunun farkına varır. Genel anlamda bitirici özelliği yüksek olan, “top geçer adam geçmez” mantığını sonuna kadar yansıtan bir yetenektir.

Kendini 14-16 yaş gençlerde göstermesi, gelecek vadettiği yönünde bir izlenim oluşturur. Dolayısıyla sene 1984 olduğunda teknik direktör Mustafa Denizli tarafından Almanya’da düzenlenen bir turnuva için genç takıma çağırılır. Rakipleri Kızılyıldız ve İskoçya temsilcisi Glasgow Rangers’ı yenerek finale yükselen takımda, Bülent Korkmaz efsanevi performanslar sergiler ve dikkatleri üzerine çeker. Final maçında penaltılarda kaybeden Cimbom artık bir stoper kazanmıştır! Üstüne üstlük finalde karşılaştıkları Bayer Leverkusen, maç sonrası resmi transfer teklifini de duyurmuştur.

Ligde ilk sezon forma şansı bulamasa da Galatasaray’ın tüm Avrupa mücadelelerinde kadroda görev alan genç stoperin ismi ‘Avrupalı Bülent’ olarak anılmaya başlar. Galatasaray’ın efsane kaptanı olacağı o günlerden belli olsa da, lig maçlarında aktif olarak forma şansı bulmak için bir sezon boyu bekler. 1985-86 sezonuyla başlayan rüya ise 2005 yılına kadar devam eder.

Korkmaz, kariyerinin en görkemli dönemlerini 2000 yılında UEFA kupasının kazanıldığı anda yaşar. Oldukça agresif bir oyun stili olan Bülent Korkmaz aynı zamanda dik ve aykırı bir futbolcudur. Diğer futbolcularla, hakemlerle ve saha dışındaki insanlarla münakaşa edebilir, kötü sözler sarf edebilir, hatta ileri gidip şiddete başvurabilecek noktaya kadar gözü dönebilir.

Tüm bunlara rağmen futbola olan yeteneği, oyun anlayışı ve sıkı çalışması onu Türkiye’nin en iyi stoperi yapar. Galatasaray’da giydiği 3 numaralı formayı UEFA final maçında kolundan sakat olmasına karşın çıkarmamıştır. Omuzlukla oynamaya devam eden tecrübeli kaptan, takım arkadaşlarına ilham olmanın yanı sıra turnuvanın da yüzü olmayı başarmıştır. Emekli oluşunun ardından halen “büyük kaptan” olarak anılan oyuncu, şu sıralarda teknik direktörlük kariyerine devam ediyor.

Teknik direktör olarak futbol yaşantısını sürdürmenin haricinde takım çalıştırmadığı dönemlerde spor ve maç yorumculuğu yapıyor. Şimdiye kadar sırasıyla Kayseri Erciyesspor, Bursaspor, Gençlerbirliği, Galatasaray, Bakü, Kardemir Karabükspor, İstanbul Başakşehir, Kayseri Erciyesspor ve Mersin İdman Yurdu’nun hocası olmuştur.

  • Türkiye Milli Takım formasıyla 100 maça çıkan ilk futbolcu
  • Türkiye Milli Takım formasıyla 102 maça çıkan, en çok milli forma giyen 3. futbolcu
  • Dünyada en çok kupa kaldırmış Türk futbolcu
  • Toplam 102 Avrupa maçıyla en çok Avrupa maçında oynamış olan Türk futbolcu
  • Galatasaray tarihinde en çok şampiyonluk gören 3 futbolcudan biri
  • En çok Galatasaray forması giyen futbolcu
  • Galatasaray A kadrosunda tam 18 sezon geçiren tek futbolcu

Yorum Yazın

Exit mobile version