Ana teması “azmin zaferi” olan hikayelere herkes bayılır. Çünkü hepimiz kendimizi hikayenin başkahramanın yerine koyarız ve kahraman başardığında biz de başarmış sayılırız. Bu cümlenin size çağrıştırdığı gibi kaybedenlerle kaybetmişliğimiz de var elbette ama şu an konumuz çok başka. Konumuz, kelimenin tam manasıyla gözümüzün önünde “eriyip gidenler”le ilgili.
Aklımızda sadece şöyle bir soru var: Böyle hikayeler için bir yıldız olmak şart mı?
Neyse ki cevabımız da var: Kesinlikle değil.
Şart şu: Motivasyon! Size onların motivasyonundan bahsedeceğiz. Kendi motivasyonunuzu bulmak da sizin işiniz.
Christian Bale
Makinist filmi için verdiği 30 kilodan sonra, Düzenbaz filmi için aldığı 22 kiloyla o bu listenin ilk sırasına yerleşmeyi fazlasıyla hak ediyor. Kilo verme yöntemini “Aç kalarak” şeklinde açıklayan Bale, sadece kilo vereceğinde değil, kilo alması gerektiğinde de spora devam etmesiyle, sporun yaşam biçimi haline getirilmesinin önemini gözler önüne seriyor.
Pelin Öztekin
Çok Güzel Hareketler Bunlar ile tanıyıp oyunculuğuna bayıldığımız Pelin Öztekin, 60 kilo verdikten sonra bambaşka bir insan oldu. “Sırada 10 kilo daha var!” diyen güzel oyuncuya biz de “Azmine sağlık!” diyoruz.
Jennifer Hudson
2009 yılında hamilelik döneminde aldığı kilolarından, Nelson Mandela’nın eşini canlandıracağı Winnie filmi için kurtulma kararı alan Jennifer Hudson’ın, kısa sürede 44 bedenden 34 bedene inmesi gerçekten takdire şayandı. Hudson’ın; cinsiyet, yaş, mevcut kilo, boy ve günlük hareket etme oranından yola çıkarak hesaplanan ve gün içerisinde aşılmaması gereken bir sayı elde edilerek, puan sistemi üzerinden uygulanan Weight Watchers diyetiyle başarıya ulaştığı konuşuluyor.
50 Cent
2010 yılında bir kanser hastasını canlandıracağı filmi Things Fall Apart için 9 ayda 25 kilo veren ünlü hip hop yıldızının bu süreçte hiçbir katı gıdayla beslenmediği söyleniyor.
Renee Zellweger
Bridget Jones filmi için 15 kilo alan ünlü yıldız, Chicago filmi için kısa sürede eski formuna geri dönmesiyle, adeta “Al, ver, filmlere can ver” der gibi. Yoğun diyet ve egzersiz programının yanında, kilo verme felsefesi ise “Acıtana kadar koş!”
Kıvanç Tatlıtuğ
Kuzey Güney uğruna verdiği 13 kilodan sonra, Kelebeğin Rüyası filmi için verdiği 7 kiloyla bir dönem tanınmaz hale gelse de her daim oyunculuğun hakkını veren Kıvanç Tatlıtuğ Cesur ve Güzel filmi için sevdiğimiz kiloda.
Charlize Theron
“Monster” (Cani) filmi için yılların seksapelitesini çöpe atan Theron tam tamına 14 kilo almış. Formülü ise aşina olduğumuz gibi: Bol bol cips ve soslu donutlar. Filmdeki karakteri ise kilo alıp vermenin farkını ortaya koyar cinsten..
Tom Hardy
Onun farklı rollere girmesine hatta ve hatta kendini gizlemesine oldukça alışkınız. Çünkü Hardy her daim zoru seven oyunculardan. Kendisi o kadar çok sık kilo alıp veriyor ki oyuncunun hangi filmde kaç kilo olduğuna dair hesap bile tutulmuş. Kendisi, gençken kilo verip almanın çok daha kolay olduğunu ancak şimdilerde işi daha ciddi tutmanın gerektiğini söylüyor. En nefes kesen örnek ise kesinlikle Batman Kara Şövalye filminde Bane karakteri için aldığı “kaslı” kilolar.
Jared Leto
Jared Leto da tıpkı Tom Hardy gibi uç rolleri sevenlerden ve yeni rolü için yapamayacağı hiçbir şey yok. Dövüş Kulübü, Dallas Buyer’s Club, American Psycho, Requem for A Dream… Requem for a Dream filmi için verdiği 12 kilodan sonra Chapter 27 filmi için aldığı 30 kilo yüzünden bir süre tekerlekli sandalye kullanmak zorunda kalan ünlü oyuncu; kilo almanın, vermekten çok daha zor olduğunu ifade ediyor. Bu kült filmlerde yer almak için büyük fedakarlık gösteren oyuncu bu deneyimi “Yürüdüğün yol, oturduğun yer, düşüncelerin.. Kısacası her şeyi değiştirdi!” şeklinde özetliyor.
Anne Hathaway
Biz onu narin rolleri ve kocaman gözleriyle tanıdık. Ancak Hathaway de gerektiğinde kendi sınırlarını zorlayacak güce sahip olduğunu Sefiller filminde göstermiş oldu. Doktor eşliğinde özel bir diyet uygulayan oyuncu, film çekimleri boyunca 13 gününü hiçbir şey yemeden geçirdi. İşte oyunculuk böyle bir tutku.
Natalie Portman
Kendisini hep fit bildik hep narin bildik ancak gün geldi ve Portman kendine öyle bir rol seçti ki, bu “zarafete” zarafet katmak için daha da çok kilo vermesi gerekti. Black Swan filmi için kilo verip dal gibi olmak durumunda kalan Portman, bu süreçte ayrıca bolca bale dersi aldı. Oyuncu, filme hazırlanırken bazı geceler öleceğini düşündüğünü ve bir rolün gerekliliklerinin kimi zaman ne denli ciddi olabileceğini bu filme çalışırken anladığını da eklemiş.
Matthew Fox
Lost uçağının yakışıklı yolcularından Matthew Fox, Alex Cross filmi için verdiği kilolar sebebiyle uzun süre gündem yaratmıştı. Fox, zaman zaman bu kararını sorguladığını ve aslında pek de doğru bir karar vermediği kanaatine vardığını söylüyor. Çünkü bu süreç kendisinin hoşuna pek de gitmemiş. Şaşırtıcı olmasa gerek değil mi?