Çorba, geçmişi 10.000 yıl öncesine dayanan çook eski bir besin kaynağıdır. O zamanki tarifler bugünün zenginliğini aratsa da çorba kavramının oluşması çok eski yıllara dayanır. Bir rivayete göre ilk çorba, arpa ekmeğinin suya bandırılıp, üzerine tuz serpilmesiyle yapılmış. Daha sonraları bu tarif biraz daha zenginleştirilerek ekmek üzerine dökülen su ya da et suyu ile yapılmaya başlanmış. Bu tarifi bir yerden hatırlıyor olabilirsiniz. Dönemin Fransasında yaşanan karanlık çağda, yokluktan dolayı halk arasında epey popüler olan ve bugünlerde aynı popüleritesini koruyan soğan çorbası, o günün çorbasıyla epey benzerlik gösterir. Çorbanın bugün alışık olduğumuz halini alması ise 17. yüzyılı bulur. Önceleri çorba içine atılan emeğin çokluğu ev sahibinin bonkörlüğüne işaretken, 17. yy’a gelindiğinde çorba suyunun lezzetine verilen önem daha da arttı. Çorba üzerindeki bu değişim, bugünkü çorba kültürümüzün oluşması yolunda atılan en önemli adım olarak tarihe geçti.
Çorba, dünyanın her bölgesinde ve her döneminde büyük bir yere sahip oldu. Bazen sabah kahvaltısı niyetine bazen gece çorbası olarak bazen de ana yemek öncesi başlangıcı olarak çıkar karşımıza bu lezzetli sıvı. Sadece dünya mutfağının değil, Türk mutfağının da vazgeçilmez besinidir çorba.
Yemek öncesi çorba içmenin faydası büyük!
Sanıyoruz birçoğumuzun çorbasız bir sofra düşünmesi mümkün bile değil. Hele kış aylarının gelmesiyle, iç ısıtan çorba olmadan yemeğe başlamayanlarınız olduğunu biliyoruz. Hakılsınız da. Çorba, mideyi ana yemeğe hazırlayan, açlığın verdiği saldırganlık halini hafifleten ve mideyi sindirime hazırlayan mucize bir besindir.
Üstelik kilo vermek isteyenler mutlaka çorba tüketmeli diyor uzmanlar. Ana yemek öncesi önden içilen sıcak bir çorba midede kapladığı alan ile hafif bir doygunluk hissi vererek çok fazla yemenin de önüne geçiyor.
“Çorba içerken mide çeperi sıcak bir dalga ile kaplandığı için midedeki asit salımı engelleniyor.”
Konu çorba ve tabii ki beslenme olunca Beslenme ve Fitness Uzmanımız İlker Çağlayan‘ın bu konuda vereceği birkaç ipucunu ve harika bir çorba tarifini dinlemeden olmaz. İşte lezzetli mi lezzetli balkabağı çorbası tarifi ve besleyici bir çorbanın olmazsa olmaz malzemeleri! Daha fazla tarife ise Youtube kanalımızdan ulaşabilirsiniz.
Malzemeler:
- 1 adet soğan
- 1 adet domates
- 1 sap kereviz
- 300 gr. Balkabağı
- 2-3 diş sarımsak
- 1 kutu hindistan cevizi kreması
- Zeytinyağı ve tuz
Nasıl yapılır?
Sırasıyla tüm malzemleri zeytinyağı içinde birkaç dakika karıştıdıktan sonra karışıma hindistan cevizini ekleyin ve çorbayı pişmeye bırakın. Besleyiciliği yüksek balkabağı çorbanız birkaç dakika sonra hazır! Afiyet olsun!
Karnımız neden acıkır?
İştah denilen şey oldukça karmaşık bir yapıdır. Acıktığınız zaman karnınız guruldayarak size aç olduğunu söyleyebilir ancak acıkıp acıkmadığınıza karnınız değil beyniniz karar verir. Beyinde bu işlemi yapan bölge hipotalamus bölgesidir. Ancak işi karmaşıklaştıran şeyse doyup duymadığımızın yani sindirim sistemimizin yeterli besini alıp almadığımızın haberini beyne nasıl aktardığıydı. Elbette tıp dünyası ve bilim adamları bu konuyu da araştırdılar ve bu bilinmeze de ışık tutmayı başardılar. Her şey Leptinin ve ghrelin’in keşfedilmesiyle başladı. Leptinin, iştahı kontrolünü yapan bir habercidir. Ghrelin de iştahı artıran bir horman. Mekanizmanın işleyişi ise şöyledir. Mide dolduğunda mide duvarı gerilir ve vücutta az ghrelin üretilmeye başlanır. Bu da hipotalamus bölgesine doygunluk mesajlarının verilmesi anlamına gelir.
Peki su içmek doyurur mu? diye soranlar olabilir. O konuyu da şöyle açıklayabiliriz. Evet, su da mideyi şişirmek anlamında oldukça etkilidir. Ancak tek farkla! Su hem ter hem de idrar olarak vücudumuzdan çok hızlı bir biçimde dışarı atılır. Yani suyun midemizde kalma süresi oldukça azdır ve yaşatığı tokluk hissi de aynı ölçüde azalır. Bu noktada devreye posa anlamında oldukça zengin olan çorba girer. Vitamin, mineral ve posa kaynağı çorbalar, midede uzun süre kalarak, uzun süren tokluk hissi yaşatmada en ideal besinlerdir.
“Su, uzun sure tokluk getirmez ancak, posa yönünden zengin bir çorba sizi çok daha uzun tok tutar.”
Ana öğün olarak çorba için!
Öğünde ihtiyacınız olan tek şey, zengin bir çorba! Başka hiçbir yiyecek tüketmeye gerek duymadan bir öğününüzde çorba ile doymak mümkün! Bunun için öncelikle çorbanızın besin değeri yönünden tatmin edici olduğuna emin olmanız yeterli. Peki bu ne demek? Bunun cevabını İlker Çağlayan veriyor:
Bir çorbanın ana öğün yerine geçmesi için sahip olması gereken 4 bileşen nedir?
- Kalori miktarına düşen lif, antioksidan, vitamin ve mineral değeri.
- Faydalı yağlar içeriyor mu?
- Beni ne kadar doyuruyor?
- Protein miktarı.
Çorbanız bu dört bileşene sahipse, çorbayı ana öğün besini olarak tüketmenizde hiçbir sakınca yoktur. Üstelik, sıfır yahut bir-iki dilimi geçmemek koşuluyla ekmek tüketirseniz çorbayı sınırsızca içebilirsiniz. Yani size 2 kocaman kase çorba doyuracaksa bu miktarı gönül rahatlığıyla tüketebilirsiniz. Ekstra şişkinlik yapmayacağı için de yemek sonrası kendinizi oldukça hafif hissedeceksiniz. Ağır yemeklerin yaşattığı rahatsızlığı yaşamamak da cabası.
Üstelik, bilimsel araştırmalar sıcak çorbanın, vücutta mutluluk hormonu salgılattığını söylüyor. Bir yiyecek daha ne kadar mucizevi olabilir ki?
Besleyici bir çorbada olması gereken malzemeler:
Balkabağı
Balkabağı, içindeki beta karoten sayesinde hem kalp dostu hem de kötü kolesterol değerinin düşmesine yardımcı harika bir besindir. Üstelik güçlü bir antioksidan olan balkabağı, demir, potasyum, kalsiyum, fosfor ve önemli mineraller açısından da oldukça zengindir. İçeriğinde bulunan A vitamini ile deri ve hücre yapısının yenilenmesine etkin bir rol oynar. İçindeki çinko ile saçlar parlar, dökülmesi azalır. İşte balkabağı böyle muhteşem bir sebze. Bu sebzenin içinde bulunacağı sıcacık bir çorba ise muhteşem bir öğün olacaktır.
Soğan
Türk mutfağının temelini oluşturan soğan tam bir antioksidan deposudur. Yemeğe lezzet katan soğanın marifetleri sadece lezzet değil elbette. Bağırsak ve mide hastalıklarına karşı etkili olan bu sebze, başta kanser olmak üzere birçok hastalığın önlenmesinde bir numaradır. Kanı temizler, doğal antibiyotiktir ve soğuk algınlığına çok iyi gelir. Kısacası çorbanız ne olursa olsun, şifa kaynağı soğanı malzemeler listenizden eksik etmeyin.
Sarımsak
Sarımsağı, Sümerlerin ilaç olarak kullanması boşuna değil. Japonların ise soğuk algınlığı tedavisinde kullandığı bilinen bir gerçek. Hatta yazılı kayıtlara göre mısır piramitlerinin inşaası sırasında inşaat işçilerine soğan ve sarımsak yedirildiği bile biliniyor. En çok sarımsak tüketen Bulgaristan’da kansere yakalanma oranı Avrupa’ya kıyasla 6-7 misli daha az. Ateş düşürücü özelliği olan sarımsağın, nezleyi yok etmek, bağırsak gazlarını önlemek, kolesterol düzeyini düşürmek, bağırsak kurtlarını yok etmek, saç dökülmesini yavaşlatmak gibi sayısız faydası mevcut. Büyüklerimizin şifa niyetine her yemekte birkaç diş tükettiği sarımsağı çorbanızdan da eksik etmeyin. Çorbanızın pişmesine yakın bir diş sarımsak ekleyerek çorbanızın lezzetini katlayabilirsiniz.
Hindistan Cevizi Kreması
Hayatımıza yeni yeni girmeye başlayan muhteşem bir lezzetten bahsetmek istiyoruz. Hindistan cevizi yağı sadece yemeklerde değil, ciltteki ince kırışıklıkların giderilmesinden, cilt abkımına, makyaj çıkarıcı özelliğinden yemeklere kadar birçok noktada tamamen doğal bir yağ oluşuyla son yıllarda oldukça popüler. Markette kolayca bulabileceğiniz bu ürünü, çorbalarınızda rahatlıkla kullanabilir, verdiği tokluk hissi sebebiyle özellikle formuna dikkat edenlerin mutlaka tercih etmesi gerektiğini söylemek isteriz.
Özellikle bağırsak, beyin sağlığına oldukça faydalı olan bu yüksek kaliteli yağı, her çorbada olduğu gibi her yemeğinizde de rahatlıkla kullanabilirsiniz.
Kereviz
Bir çorbanın ana öğün yerine geçebilmesi için ihtiyacımız olan son şey ise lif bakımından zengin bir sebzedir. Toplumumuz pek alışamasa da kereviz son derece faydalı bir yeşil bitkidir ve mutlaka tüketilmelidir. %95’i su olan kereviz, faydalı kolesterol, düşük kalori yapısı, kalsiyum, fosfor açısından çok zengindir. Kilo vermede de başrolü kimseye kaptırmaz. Bir sapında yalnızca 10 kalori var. Birçok detoks içeceği içinde neden kereviz sapı olduğunu da bu şekilde açıklayabiliriz.