Euro 2016’da Polonya’nın iyi işler yapabileceğini düşünenlerin en çok güvendiği isim Robert Lewandowski şu ana dek gol sevinci yaşayamazken Leva’nın Dortmund günlerinden bir takım arkadaşı turnuvaya damgasını vurdu: Jakub Blaszczykowski
2 golle takımını sırtlayan Kuba’nın futbolculuk hikayesi oldukça acıklı. 14 Aralık 1985’te Çestohova gibi küçük bir kasabada doğan Blascikowski, futbola sekiz yaşında başlamış. Antrenmanlar için gidiş-dönüş üç saat harcayan Kuba, 10 yaşında hayatı boyunca unutamayacağı bir olay yaşamış. Kuba’nın babası, annesini gözlerinin önünde bıçaklarken anne Anna Blaşçikowski ölmüş, baba Zygmund Blaşçikowski de hapse girmiş. Beş gün yataktan hiç çıkmayan Kuba, kardeşi David’le birlikte anneannesi tarafından yetiştirilmiş ve bir daha futbol oynamak istememiş. Anneannesi ne zaman yanına gitse hep aynı şeyi söylermiş: “Ne yaşadığımı nasıl hissettiğimi bilmiyorsun, ne olur git.”
“Başıma ne geldiğini bir yıl sonra anladım ve bir anda şoka girdim. 11 yaşında yetim kalmak sizi daha olgun yapıyor ama hep bir yanınız eksik hissediyorsunuz. Fedakarlık yapıp kim olduğumu göstermek için çabalamam gerektiğini ise yıllar sonra farkına varabildim.”
Polonya Milli Takımı’nın kaptanlığını da yapan amcası Jerzy Brzeczek’in ikna etmesiyle birkaç yıl sonra yeniden sahalara dönen Kuba, Wisla Krakow’da adını duyurdu. Ardından Borussia Dortmund’un da vazgeçilmezlerinden biri olan tecrübeli oyuncu Polonya Milli Takımı’nın kaptanlığına kadar yükseldi ve milli formayla 18 gol attı.
Kuba, her golünden sonra ellerini gökyüzüne doğru kaldırıp annesine selam veriyor. Tenisçi vatandaşı Agniazska Radwanska’yla birlikte bir dini dayanışma derneği kuran 27 yaşındaki kaptana göre, annesi cennette ve hep onu izliyor.
Kuba, 2011’de hapisten çıkan babasını o olaydan sonra bir daha hiç görmedi ama vefat eden Zygmund’un cenazesine katıldı.