NBA, her beş senede bir oyuncu seçmeleri yani draftlardan bir süper star çıkarır ve o kişinin kariyerine aslında NBA yön verir. Gösteri dünyasının en büyük organizasyonlarında biri olan Amerikan Profesyonel Basketbol Ligi 2007 senesinde böyle bir yıldızın doğacağını görmüştü. İşte ikinci sıradan Seattle Supersonic tarafından seçilen Kevin Durant, o yıldızdı. Çocukluğunda büyük bir Vince Carter hayranı olan Kevin’ın NBA’da tuttuğu takım Toronto Raptors’dı. Amatör Atletizm Birliği olarak bilinen AAU’nun Maryland bölgesinde birçok farklı takımda oynayan Durant, 35 forma numarasını 35 yaşında öldürülen AAU antrenörlerinden Charles Craig’in anısına giymektedir.
İlerleyen basketbol kariyeri onu orta ve lise eğitiminde bir okuldan diğerine savururken, bir yaz mevsimi 15 santim boy atıp 2.01 olması onun iyi yerlere gelebilmesi için ciddi bir fiziksel üstünlük kazanmasını da sağlayacaktı. Sadece bir sene üniversite okuyup ardından da erken profesyonel olma kararı alan Durant’in çaylak sezonu olmasına rağmen ortalamaları istatistikleri alt üst etmiştir. Sezon ortalaması 26 sayı 11 ribaund olacak Kevin, yıl sonu ödüllerin en değerlisi Naismith Yılın Kolej Oyuncusu ödülünün sahibi olacaktır. Durant, bu ödülü kolejin çaylak sezonunda kazanan tek oyuncudur.
Bundan bir sene sonra NBA kariyeri başlayan oyuncu, ilk sezonunda 20.3 sayı 4.4 ribaund ve 2.4 asist gibi çılgın bir istatistiğe imza atınca, hem NBA Yılın Çaylağı ödülünü alacak, hem de LeBron James ve Carmelo Anthony ile birlikte ilk sezonunda 20 sayı ortalamaya sahip üçüncü kişi olacaktır.
Supersonics takımı Seattle’dan Oklohoma City’e taşınınca bir kimlik değişimi de yaşanacak ve takımın adı Oklohoma City Thunders’a dönüşecektir. 2009 senesinde ise UCLA’in point guardı Russell Westbrook’u draft eden Thunders, aradığı ikinci saha liderini bulmuştur. Geçmişte Jordan-Pippen, Payton-Kemp, Stockton-Malone’un kurduğu kadim dostluğa benzer bir birliktelik oluşacaktır. Westbrook-Durant ikilisi sezon istatistiklerini domine ederken, Durant 2009’da sayı ortalamasını 20’den 25’e, 2010 sezonunda ise 5 sayı da arttırıp 30’a çıkartacaktır. Oklohoma City, Durant’in bu performansının ardından kendisine 5 yıl için 250 milyon TL’lik bir teklifde bulundu. Türkiye’de düzenlenen 2010 Dünya Basketbol Şampiyonası’nda ABD ile oynadığımız final maçında “Yok artık Kevin Durant” dedirten performansı ile ülkesine altın madalyayı getiren Durant, aynı başarıyı 2012 senesinde Londra Olimpiyatları’nda da gösterdi. Durant, Türkiye’deki turnuvaya katılan ender süper yıldızlardan biri oldu, 1994’ten beri ABD’ye ilk kez dünya şampiyonluğu getirirken, aynı zamanda da turnuva MVPsi seçildi.
7 kez NBA All-Star takımına seçilen ve bu maçlarda ortalama 30 dakika oyunda kalıp 30.6 sayı ortalama ile oynayan Durant, gerçek bir sayı makinesi. Normal NBA sezon ortalaması 27.3, Play-Off ortalamaları ise 28.9 sayı olan bu genç adam, bundan sonraki yıllarda Oklohoma City’de mi kalır yoksa şampiyonluklar yaşamak için başka bir takıma mı gider bilinmez ama NBA Şöhretler karmasına çoktan adını yazdırmışa benziyor. Yazımızı onun sözleri ile bitirelim: “Eğer yetenek çok çalışmıyorsa, çok çalışmak yeteneği alt eder.”
Muhteşem Kevin Durant Koleksiyonu’nu incelemeyi ihmal etmeyin!
